Nilüfer Göle’nin Sosyoloji Anlayışı
Nilüfer Göle sosyoloji çalışmalarında yorumsamacı, anlamaya dayalı epistemolojiden hareketle “sosyolojik müdahale yöntemi” olarak adlandırdığı, daha sonraki çalışmalarında “aktif katılımcı yöntem” diye adlandırdığı bir yöntemle araştırma konularına yönelir. Sosyolojik müdahale veya aktif katılımcı yöntemini yine çalışmalarından etkilendiği hocası Touraine’den alarak geliştirmiştir. Pozitivizmin bir bilimsel problemi araştırırken mesafeli bir duruş sergilediğini söyleyerek mesafeli analiz kavramıyla pozitivizmi eleştirmiştir. Ona göre, sosyolog hayatın içinde sokağa inen, moda ve sanat yaşamını gözlemleyen, hayatı kovalayan, yerleşik olmayan, bugünün farkında olan, geçmişe saplanmayan bir portredir (Göle, 2004: 25).
https://www.tozlumikrofon.com/nilufer-golenin-sosyoloji-anlayisi/
Konuların doğu-batı, ilericilik-gericilik, modernlik-antimodernlik, islam-batı gibi ikili karşıtlıklar içerisinde ele alınmasını eleştirmektedir. Toplumu saf haliyle geleneksel ya da modern olarak ele almaz. İkili karşıtlıklar ve homojen yapılar yerine grilik, heterojenlik ve melezlik hakimdir. Toplumsal yaşamı analiz ederken toplumu oluşturan farklı grupların, kimliklerin, kültürlerin karşılaşmasını ve etkileşimini önemli bulur. Belirli bir sosyolojik anlayışa karşı eleştirel bir tavır içindedir. Özellikle pozitivist epistomolojiye dayalı sosyoloji anlayışını eleştirir. Modern Mahrem adlı eserinde “toplumun insanların eylemlerinden bağımsız yasalara tabi olarak geliştiğine inanan ve bu yasaların toplumbilim ile saptanabileceğini ileri süren, toplumsal gerçekliğe evrensel bir olgu olarak bakan pozitivist bilim anlayışına pek de yakın olmadığım için, konumumu doğa bilimlerinden örnek alınmış bilimsellik adına meşrulaştırmayacağım” demektedir (Göle, 2004: 22)
Bunun yanında Nilüfer Göle’nin sosyolojisinde “aktör” kavramına oldukça önem verildiği görülmektedir. Bireyi aktör kavramsallaştırmasıyla ele alan Göle, bireylerin veya onun deyimiyle aktörlerin toplumsal yaşam içerisinde değişim üzerindeki etkilerini rollerini açıklamak istemiştir. Aktör sosyolojisi kavramında öne çıkan Alain Touraine’i izlemiş, onun izinden gitmiştir. (Erdem, 2001: 142)
Sosyal Mühendislik kavramından esinlenerek mühendisler ve ideoloji adlı eserinde sosyal mühendislik kavramını ele alır. Değişimin yukarıdan aşağıya doğru olduğu, tepeden inmeci bir yaklaşımın hakim olduğu Türkiye’de değişimin önemi ve mühendislerin rolü oldukça büyüktür. (Erdem, 2001: 146) Dolayısıyla Göle mühendisleri Türk siyasal yaşamında yeniliğin ve modernleşmenin sağlayıcıları olarak görmektedir.
Göle’nin sosyolojisinde öne çıkan bir başka kavram ise modernleşmedir. Modernleşmeyi ele alırken öncelikle kavramın doğru anlaşılması gerektiği üzerinde durmaktadır. Göle’ye göre modernleşme Batı’da ortaya çıkmış ve Batı tarafından şekillendirilmiş bir olgu olmuştur. Batı dışı ülkelerin bu modernleşmenin taşıyıcısı olmasıyla modernleşmeye evrensel bir nitelik yüklendiği üzerinde durmaktadır. Bu noktada modernleşmenin kendisine yüklediği evrensel anlamı eleştirir. Modernliğin sadece Batılı toplumların tekelinde olmadığını belirtmiştir. (Göle 2002: 168) Bunun yanında Göle’ye göre, modernliğe yöneltilen eleştirilerden olan çoğul, yerel ve alternatif modernlikler, modernliğe yeni bir açılım sağlama noktasında önemli bir yere sahiptir. Batı-dışı toplumların modernlik deneyimi, ileri sürülen modernlik tanımlarıyla anlam bulacaktır. (Yücedağ, 2010: 70).
Kaynakça
- Göle, N. (2004). Modern mahrem: Medeniyet ve Örtünme. Metis yayınları.
- Yücedağ, A. G. İ. (2010). Nilüfer Göle’de Batı-Dışı Modernliği Anlamak. Şarkiyat, (3), 69-82.
- Erdem, T. (2001). Nilüfer Göle, Sosyoloji ve Türkiye. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 3(2), 141-158.