Biyografi

COVİD-19 Evlenme Engeli midir?

​Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü sosyal ve ekonomik yaşantımıza olumsuz etkiler vermeye devam etmekte ve maalesef ki her geçen gün vaka sayıları artmaktadır. Sosyal ve kültürel yaşantımızın gerekliliklerinden olan evlilik müessesesi de Covid-19 virüsünden nasibini almıştır. Covid-19 sebebiyle düğün, nişan gibi organizasyonlar vaka sayılarını artırır hale gelmiştir. Dolayısıyla gerek devlet yaptırımlarıyla gerek insanların endişeleri sebebiyle bu gibi organizasyonlar yapılamaz olmuştur.

​Türk Medeni Kanunumuzun 129 vd. maddelerinde evlenmeye engel olan haller düzenlenmiştir. Evlenme engelleri kanunda belirtilenlerle sınırlıdır. Kıyas yoluyla genişletilemez ve kanunda yazılı olmayan herhangi bir sebeple kişilerin evlenmesi yasaklanamaz. Evlenme engelleri, evlenmenin meydana gelebilmesi için bulunmaması gereken “olumsuz şartlar” olarak kabul edilir. Söz konusu bu evlenme engelleri kesin(mutlak) evlenme engelleri ve kesin(mutlak) olmayan evlenme engelleri olarak ikiye ayrılır. Kesin evlenme engelleri bir evliliğin kurulabilmesi için mutlak olarak bulunmaması gereken durumlardır. Kesin olmayan evlenme engelleri ise, bu engellerin bulunması her ne kadar evlenmeye hukuken engel teşkil etse de, evlenme yapıldıktan sonra evlenmenin geçerliliğini etkilemez ve evlenmenin iptali söz konusu olmaz.

​Kesin (mutlak) evlenme engelleri:

1) Hısımlık: TMK m.129 gereği “Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında; Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında; Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında”evlenme yasaktır.

2) Mevcut Evlilik :Halihazırda evliliği devam eden kişinin başka birisiyle evlenmesi TMK gereği yasaktır. Hatta öyle ki madde 130 gereği “Yeniden evlenmek isteyen kimse, önceki evliliğinin sona ermiş olduğunu ispat etmek zorundadır”

3) Akıl Hastalığı: TMK m.133 hükmü gereğince “Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.” Bu hüküm metninden de anlaşılacağı üzere her akıl hastalığı evlenmeye engel teşkil etmemektedir. Mevcut akıl hastalığının evlenmede sakıncaya sebebiyet vermeyeceği resmi sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi halinde, bu akıl hastalığına sahip kişinin evlenmesine engel olunamayacaktır.

​Kesin(mutlak) olmayan evlenme engelleri:

1) Kadınların Bekleme Süresi: TMK m.132 hükmü gereğince “Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez…” İddet süresi de denilen bu süre aynı madde hükmü gereği doğurma durumunda sona erer. Kadın önceki evliliğinden gebe olduğunu anlar veya önceki evli bulunduğu kişiyle bu süre içerisinde tekrar evlenmeye karar verirlerse mahkeme bu süreyi kaldırır.

2) Bulaşıcı Hastalıklar: Bu yazıda asıl üzerinde duracağımız konu ise bulaşıcı hastalıkların evlenmeye hukuken engel teşkil edip etmeyeceği. Medeni Kanunumuzda yalnızca akıl hastalığı evlenme engeli olarak sayılmış, bulaşıcı hastalıklar evlenme engeli olarak sayılmamıştır. Dolayısıyla akıl hastalığı haricindeki hastalıklar medeni kanunumuza göre evlenmeye engel oluşturmamaktadır. Son zamanlarda çokça ismini duyduğumuz 1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ise bazı hastalıkları evlenme engeli saymıştır. İşbu kanunun 123. Maddesi “Frengi, belsoğukluğu ve yumuşak şankr ve cüzzama ve bir marazı akliye müptela olanların evlenmesi memnudur.” hükmü gereğince kanun koyucu frengi(cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon), belsoğukluğu, yumuşak şankr (cinsel yolla bulaşan bir çeşit genital ülser hastalığı), cüzzam (çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen bulaşıcı bir hastalık) ve akıl hastalığına yakalanmış olanların evlenmelerinin yasak olduğunu düzenlemiştir. Yine aynı madde hükmü gereğince bu hastalıklardan birinin kişide ortadan kalktığı veya hastalığın bulaşma tehlikesinin geçtiği doktor raporu ile belgelenmedikçe bu kişilerin nikahının kıyılması kanunen yasaktır. Ancak bu hastalıklar kendisinde bulunmasına rağmen evlenenlerin evliliği geçerli olacaktır ve iptali istenemeyecektir. Çünkü bulaşıcı hastalıklar kesin olmayan evlenme engelidir.

Covid-19 evlenme engeli olarak kabul edilebilir mi?

Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 123. maddesinde yalnızca bazı bulaşıcı hastalıklar sayılmış, bunlar dışında mesela AIDS gibi hastalıklar sayılmamıştır. Keza cinsel iktidarsızlık veya kısırlık da evlenmeye engel sayılmamıştır. Aynı şekilde günümüzde sosyal ve ekonomik hayatımıza karşı ciddi tehditlerde bulunan Covid-19 virüsü, işbu kanunun eski tarihli olması sebebiyle, evlenme engeli olarak sayılmamıştır.

Gerek kesin gerek kesin olmayan evlenme engelleri tahdidi(sınırlı) mahiyettedir. Bu nedenle Medeni Kanunda ve Umumi Hıfzıssıhha Kanununda sayılan evlenme engelleri haricindeki bir sebebe dayanarak evlenmeye engel olunamaz. Dolayısıyla evlenmeye engel hastalıklar yalnızca Umumi Hıfzıssıhha Kanununda sayılan; Frengi, belsoğukluğu, yumuşak şankr, cüzzam ve Türk Medeni Kanununda söylenen akıl hastalığından ibarettir.

Sonuç olarak şunu söylemek gerekir ki; Covid-19 virüsü, Medeni Kanunda ve Umumi Hıfzıssıhha Kanununda sınırlı olarak sayılan hastalıklardan biri olmadığından evlenme engeli değildir. Dolayısıyla Covid-19 virüsüne yakalanmış bir kişinin hastalığı devam ederken evlenmesinde, evlenmeye dair diğer şartların varlığı halinde, hukuken bir engel bulunmamaktadır.

Yazar: STJ. AV. MAHMUT FARUK KOZOĞLU

Kaynakça

  • Prof. Dr. Turgut Akıntürk, Türk Medeni Hukuku, Yeni Medeni Kanuna Uyarlanmış Aile Hukuku, ikinci cilt, yenilenmiş altıncı bası syf.65-75
  • Mustafa Başar Taşbaş, Evlenmenin Şartları konulu Yüksek Lisans Tezi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.