Sosyoloji

Fordizm Nedir?

Fordizm nedir ve ne anlama geliyor? Modernizmin öncüsü olarak kabul edilen ”fordizm” sistemi, Henry Ford’un liderliğini yaptığı ve üretim bandının uygulamaya konmasını içeren bir üretim sistemi olarak kabul edilmektedir.

20. yüzyılın en yoğun biçimde kullanılan üretim yöntem olan Fordizm, 1920’li yılların başlarında uygulamaya konmuş ve vasıfsız işçilerin bir üretim bandı oluşturduğu; kitle üretimi ve kitle tüketimi gibi kavramların üzerine inşa edilmiş bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir sanayi kolunda çalışan her bir işçi, kendi üretim bandında çok küçük ve vasıfsız (herhangi bir işlevi ve önemi olmayan) bir işle görevlendirilmiş ve bütün bir yapının (mamulün) ne olduğundan bilgisizdir.

Akım, ya da sistem, daha önceden İtalyan marksist Antoine Gramsci tarafından Amerikan tipi endüstriyel yaşam şeklini ifade etmek için kullanılmış ve daha sonra sosyoloji literatüründe ”fordizm” kavramı, kapitalist bir anlayış çerçevesinde endüstriyelleşmenin daha çok II. Dünya Savaşı ve sonrası gelişimi ve etkisi üzerine şekillenmiştir.

Sanayi Devriminin toplumlar üzerinde nasıl bir etki yaratacağı dönemin sosyologları tarafından da oldukça önemli bir konuydu. Hatta sosyolojinin isim babası olan Comte, ortadan kalkmakta olan Orta Çağa özgü teolojik (dini) ve militarist (asker, savaşçı) toplumların yerini yeni dönemle birlikte bilimsel ve sınai toplumların alacağı görüşündedir. Diğer bir deyişle, din adamlarının yerini bilim adamları ve savaşçıların yerini de sanayiciler olarak genellediği girişimciler, fabrika müdürleri ve bankacılar alacaktır.

Fordizm de Sanayi toplumu üzerindeki bir görüş ve üretim mantığıdır. Özellikle 1920’den 1970’li yıllara kadar fordizm, Batı endüstrisinin gelişimi ve etkinliği üzerinde büyük bir rol oynamıştır. Fordizm, daha çok ”kitle üretim” ve ”kitle tüketim” kavramları üzerinde yoğunlaşmıştır. Böylece sanayi toplumu, üretecek ve ürettiğini de tüketecek bir dinamiğe sahip olacaktır.

Fordizm, öte yandan üretimdeki kalite ve kontrolü de sağlayan bir sistemdir. Bant üzerindeki her parça, kendisine bakmakla mükellef olan işçi tarafından kontrol edilecek ve işçi, sadece o alanda uzmanlaşacaktır.

Fordizmin özellikleri;

  • Üretimin standartlaştırılması,
  • Otomasyon yoluyla kitlesel üretim yapılması,
  • Sosyal refah devletinin düzenleyici ve kontrol edici rolü,
  • Üretimde merkezi örgütlenme ve taylorist yönetim anlayışı,
  • Kalifiye düzeyi düşük işçilerin büyük ölçekli işletmelerde yoğunlaşması olarak sayılabilir.

Burada Gramsci’ye ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Gramsci, modern kapitalizm altında, burjuvazi ekonomik denetimini, sivil toplum içindeki sendikaların ve kitlesel siyasi partilerin siyasi alanda belli taleplerinin karşılanmasına izin vererek sağlar. Böylelikle, burjuvazi, yakın ekonomik menfaatlerinin de ötesine geçerek ve egemenlik biçimlerinin değişimine imkan sağlayarak, ‘pasif devrim’ işine girer. Gramsci bu hareketleri reformizm ve faşizm olarak konumlandırır, Frederic Taylor ve Henry Ford’un ‘bilimsel yönetim’ ve ‘montaj bandı’ gibi yöntemleri de bunun örnekleridir.

Kaynak: Wikipedia

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.