Her İnsan Doğası Gereği Bağımlıdır
İnsanoğlu var olduğundan beri aslında hep bağımlı olmuştur. Beşikten mezara dek insan kimi zaman maddiyata kimi zamansa maneviyata hep bağımlı olmuştur. Yeni doğan çocuk annesinin sütüne, şefkatine; yetişkin, evli bir kişi çocuğuna ya da eşine; yaşlı, ihtiyar insanlar torunlarına, sevdiklerine bağımlıdır.
İnsan duygusal bir varlıktır o yüzden doğumundan ölümüne kadar sürekli olarak birilerine, bazı şeylere bağımlı olarak yaşamını devam ettirir.
Hiçbir bağımlılığım yok diyen biri bile muhakkak bazı şeylere bağımlıdır. Ya çok sevdiği eşine, çocuğuna; ya çok değer verdiği arkadaşına, ya da her gün beş vakit ibadet ettiği yaratıcısına bağımlıdır.
İnsan değer verdiklerine bağımlı olur, değer vermedense yaşaması imkansızdır. Kendimizi düşünelim aslında tek bir bağımlılığımız var bile denmez. Birden fazla, onlarca, yüzlerce bağımlılığımız var.
Örneğin çok sevdiğiniz bir arkadaşınıza bağımlısınızdır. Yanında olduğunuzda kendinizi güvende hissettiğiniz, konuştuğunda içinizi ferahlatan, size değer katan, canınız sıkıldığında kapısını çaldığınız…
Ya da bir baba oğluna bağımlıdır. Her gün mesai saatinin bitimini iple çeken, eve çikolatasıyla gelip sevindirdiği, oyunlar oynadığı çocuğuna.
Kimisi madden alkole, sigaraya, arabasına ya da rutin alışkanlıklarına bağımlıdır kimisi manen Allah’a sevgiye bağımlıdır.
Fıtratımız gereği insan olarak zaaflarımız, eksik yönlerimiz hep var olmuştur. Robot gibi olamayız bize verilen komutları sorgulamadan yahut yorulmadan yapamadığımız gibi duygularımız olmadan da hareket edemeyiz.
Herhangi birşeye bağımlı olmak aslında bir eksiklik değildir insan için bilakis insan olmanın güzelliklerindendir. Çünkü bizi ayakta tutan dünyamızı anlamlı kılan bağımlılıklarımızdır. Tabi ki bazı bağımlılıklarımızı bu genellemenin dışında tutuyorum.
Bizi ayakta tutan, bize değer katan, içimizi neşeyle dolduran bağımlılıklarımızın hep var olması dileğiyle.