Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

İsrail Nasıl ve Ne Zaman Kuruldu? Kim Kurdu? Türkiye Ne Zaman Tanıdı?

Bu yıl Nekbe’nin 70. yıldönümü. Filistinliler için “felaket” anlamına gelen Nekbe, bir diğer ifadeyle İsrail’in kurulması bundan tam 70 sene öncesidir. 14 Mayıs 1948’de kuruldu. Peki İsrail’in kurulduğu 1948 yılından önce olan olaylar ve kuruluşunu tetikleyen gelişmeler nelerdi? 

Theodor Herzl ve İsrail’in Kuruluşunun İlk Adımı

Theodor Herzl

İsrail’in kurulmasındaki ilk adım, 1897 yılındaki Basel Kongresi oldu. Kongre, bir gazeteci olan Theodor Herzl tarafından toplandı ve Filistin topraklarında bir İsrail Devleti kurulmasının mümkün olacağına yönelik bir karar alındı. 

Özellikle Doğu Avrupa’da ve Rusya’da yoğun olarak yaşayan Yahudiler (Aşkenazlar) kongrenin bu kararından sonra, yüzyıllar boyunca devletsiz yaşamanın burukluğuyla büyük bir ümide kapıldılar. Kongrenin toplanmasını sağlayan Theodor Herzl, İkinci Abdülhamit’ten para karşılığı toprak istemiş fakat Abdülhamit bu teklifi reddetmiştir. II. Abdülhamit, Yahudilerin Filistin topraklarında devlet kurmasının coğrafyanın temeline dinamit koymaktan farksız olacağının farkında olarak şöyle demiştir. 

“Bu meselede (Theodor Herzl) ikinci bir adım daha atmasın. Ben bir karış toprağı satmam. Zira bu vatan bana ait değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsuldar kılmıştır. O, bizden ayrılıp uzaklaşmadan tekrar kamlarımızla örteriz.”

35 milyon altını faizsiz borç olarak verme teklifinin yanında bir de mektup gönderen Theodor Herzl’e Abdülhamit’in cevabı bu şekildeydi. Yabancı kaynaklarda da Abdülhamit’in Filistin topraklarında bir İsrail devletinin kurulması, kabul edilemezdi. 

“Herzl, Yahudiler için ‘toprak’ istememekte, toprak satın almak gibi bir talepte de bulunmamakta, aksine Filistin’de ‘özerk’ Yahudi Devleti’ne izin verilmesini istemekte, Abdülhamit ise Yahudilerin Filistin yerine Mezopotamya’ya yerleşmelerini ama tek bir yerde değil, değişik bölgelerde yaşamalarına sıcak bakabileceğini söylemektedir.”

Arjun Sethi, Zionism & The British in Palestine, University of Maryland, January 2007

İngiltere’nin Müdahalesi: Balfour Deklerasyonu

Dönemin İngiltere Dışişleri James Balfour Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulabileceği ve bunun İngiltere tarafından destekleneceğini yine o zamanın siyonist lideri Rothschild’e bildirmişti. James Balfour’un mektubu;

“Saygıdeğer Lord Rothschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım.” 

Mektubun devamı ise şöyledir: 

“Majestelerinin Hükümeti, Filistin’de Museviler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin’deki mevcut Musevi olmayan toplumların sivil ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır. Bu deklerasyonu Siyonist Federasyonu’nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım.”

Saygılarımla Arthur James Balfour 

Daha öncesinde Balfour Dekorasyonu ve Göç Yasası ile Filistin topraklarına göç etmeye başlayan Yahudilerin, bölgede akıbeti ne olacağı bilinmiyordu. İkinci Dünya Savaşı, Filistin meselesi için nihai basamak oldu ve İngiltere bu sorunu çözmek için BM fikrini ortaya attı. Dünya barışını sağlamakla görevi bu yeni oluşum, Kasım 1947’de şöyle bir karar aldı: 

  • Filistin topraklarında biri Arap diğeri Yahudi iki devlet kurulacak. 
  • Kudüs, uluslararası statüsünden dolayı iki taraf arasında paylaşılmayacak. 

Bu karar, Arapların hoşuna gitmeyecek bir karardı ve 1947-48 Savaşlarına neden oldu. İlerleyen günlerde 14 Mayıs 1948’de İsrail’in ilk başbakanı ve ikinci savunma bakanı olan Ben Gurion, İsrail Deklarasyonu ile İsrail’in resmen kurulduğunu ilan etmiştir. 

Ben Gurion, İsrail meclisinde bağımsızlık bildirgesini okuyor. Ben Gurion, İstanbul Hukuk Fakültesinde okumuş daha sonra da İsrail’in ilk başbakanı; ikinci savunma bakanı olmuştur.

İsrail’in kuruluş dekorasyonunu yayınlamasının ardından Arap Devletleri, İsrail’e karşı savaş açtı ve 1948 Arap-İsrail Savaşları başladı. 

Bölgeye olan göçler ise bu tarihten sonra hızla artmaya başladı. Dünyanın dört bir yanından Filistin’e yönelik kitlesel bir hareket başlamış oldu. 

Türkiye İsrail’i Ne Zaman Tanıdı? 

Türkiye, 1949 yılından evvel İsrail’in bağımsızlığına karşı çıkan ülkeler arasında yer alıyordu. Ancak, Birleşmiş Milletlere dâhil olmasından sonra gittikçe Arapları desteklemekten uzaklaşan Türkiye, daha Batıcı bir politika izledi. Bu politika değişikliğinin ardından 28 Mart 1949’da İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke oldu.

İsrail’i ilk tanıyan ülkeler ise SSCB ve Amerika Birleşik Devletleri olmuş; İsrail’i ilk tanıyan Arap ülkesi ise Mısır olmuştur. (Detaylı bilgi için Camp David Antlaşması başlıklı yazıyı okuyabilirsiniz) 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.