Sosyoloji

Karl Marx’ın Yabancılaşma Kuramı

Marx’ın yabancılaşma teorisi ekonomik bir temele dayanmaktadır. Marx’a göre, emek “insanın kendi kendini gerçekleştiren özü” dür. İnsan kültürünün özünü emek oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, kültür ancak emek aracılığıyla gerçekleşen insan faaliyetinin bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır (Swingwood, 1998, s.87).

Yabancılaşma teorisinin dört temel unsuru şunlardır: İnsanın üretici etkinliklerine yabancılaşması, ürettiği ürüne yabancılaşması, birlikte çalıştığı işçilere yabancılaşması ve insani potansiyeline yabancılaşması. Kapitalist üretim ilişkileri çerçevesinde incelendiğinde, birincisi yani insanın üretici etkinliğine yabancılaşması kendi ihtiyaçları dışında başkası için üretmesi anlamına gelmektedir. İnsanın üretici etkinliklerine yabancılaşması görüldüğü üzere zamanla onun kendisine, kendi potansiyeline de yabancılaşmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla kapitalist dünya sistemi bireyin emeğine yabancılaşmasına neden olan baskıcı, zorlayıcı bir sistem olmaktadır. Buna bağlı olarak Marx’ın din teorisi de onun yabancılaşma teorisi üzerine temellendirilmiştir. Marx, buradaki dinsel anlayışı aslında insanın kendi hayal ürünü olduğunu ve onun kaderini belirleyen bağımsız, dışsal ve yabancı bir güç gibi aldığını belirtir.

Kaynakça

  • Swingewood, A. (1998) Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihçesi, Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.