Sosyoloji

Mahalle/Toplum Baskısı Nedir?

Toplum baskısı, bireyleri aslında içgüdüsel olarak yapmak istediği şeyleri, kültür, gelenek, örf ve adetler; din, milliyet ve tevatür gibi soyut sebeplerden dolayı yapamamasına neden olan tazyike/baskıya verilen isimdir. Mahalle baskısı adıyla da bilinen toplum baskısı, bir ülkede ya da herhangi bir yörede hakim olan kültüre zıt davranış veya sözlerde bulunanlara karşı bir savunma mekanizması olarak geliştirdiği sistemdir.

Mahalle baskısı, sosyolojik anlamda hakim olan kültürün korunmasına yönelik bir harekettir. Hali hazırda var olan mevcut yapıların sarsılmasını engellemek için örülen bir duvar olan toplum baskısı, kendisine muhalif tüm hareketleri sindirmekte ve zayıflatmaktadır.

Muhafazakar kesimin çoğunlukta olduğu bölge veya yörelerde toplum baskısını hissetmek, muhafazakar olmayan bölge veya yörelere göre daha mümkündür.

Toplum baskısında yukarıda belirtilen nedenlerden daha çok etkili olan faktör dindir. Din, bir toplumda mahalle baskısı/toplum baskısının oluşmasında en önemli faktördür. Dinin kuralları, hükümleri, tasvip edip etmedikleri, dine göre iyi ya da kötü olan, dine uygun olan ya da olmayan tüm konular, mahalle baskısının bir parçasıdır.

Örneğin Anadolu’nun muhtelif yerlerinde, evli ya da bekar genç bir kızın gece saatlerinde sokakta olması, mahalle baskısınca engellenir. Bu dine uygun olmadığı için aslında toplum baskısının da bir parçasıdır. El ele tutuşan iki çiftin muhafazakar bir ilçedeki kahvehanenin önünden geçmesi en azından “cıkcıklama” ile tepki gösterilebilecek bir olaydır.

Toplum baskısı/mahalle baskısı bazen din eksenli olmayabiliyor. Örneğin kapalı alanlarda sigara içilmesi yasak olduğu gerekçesiyle, teşebbüs edebilecek olanlar hem yasağa, hem de yasağa uyan topluma uymak zorunda hissetmesi de bir toplum baskıdır. Kapalı alanlarda sigara içmeye teşebbüs etmek, en çok toplumu göz önünde bulundurularak engellenir. Toplum baskısına bu açıdan baktığımız zaman iyi. Fakat, kişi özgürlüğüne ve karar hürriyetine gölge düşürmesi gerekçesiyle oldukça kötü bir sistemdir.

Her yönüyle toplumsal otokontrol sistemi olan mahalle/toplum baskısı, ülkenin özellikle genç bireyleri tarafından büyük bir sıkıntı sebebidir. Belde ve ilçeler artık bu kritere göre değerlendirilmekte, yaşanılacak şehirler bu kriterlere göre seçilmektedir. Özellikle öğrencilerin nüfusun önemli bir bölümünü oluşturduğu yerlerde mahalle baskısı, ciddi bir yaptırım sistemi.

Fakat empati kurmak gerekirse, toplumun çoğu bu sistemin gizli üyeleridir. Bu üyeler sistemi otomatikman kabul ettiklerinde o anki durumu için değil, geleceklerinin devamını teminat altına almak için böyle bir sistemi kabul ediyorlar. Zaten muhafazakarlığın doğuşu ise tam olarak bu noktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.