Ortadoğu

Masih Alinejad’ın Gölgesinde İran’da Yeni Nesil Kadın Hareketleri

Geçtiğimiz yıllarda İran istihbaratının kendisini kaçırma girişiminde olduğunu söyleyerek dikkatleri üzerine toplayan, İran aleyhtarı paylaşımları ile dikkat çeken, ”Beyaz Çarşamba” ”Bir Milyon İmza Kampanyası” gibi pek çok eylemin de örgütleyicisi olan Masih Alinejad, 2009’dan beri ABD’de yaşıyor. Ya da İran’ın ‘ılımlı muhalif’ çizgisinden çıkmış olacak ki ABD’de ‘sürgünde’ yaşıyor.

Tarihsel sürecini değerlendirdiğimizde Alinejad’ın ilk olarak 2014’de -ciddi- girişimini görüyoruz; Facebook’da My Stealthy Freedom (Benim Gizli Özgürlüğüm) adında bir sayfa açan Alinejad, kadınların başörtüsüz fotoğraflarını paylaşmasını istemiş ve bu girişim yüzbinlerce beğeni ve paylaşım alarak hızla gelişen bir harekete dönüşmüştür. Bu etkileşimler ileride daha da ses getirecek olan ‘Beyaz Çarşamba’ hareketinin de bir başlangıcı olmuştur.

Tahran’ın önemli yerlerinden olan İnkılap Meydanı’nda 2017’de Vida Muvahhidi’nin başörtüsünü çıkartıp bir çubuğun ucuna bağlayarak sallandırması ‘başörtüsü özgürlüğü’ için tetikte bekleyen kadınlar için önemli bir adım olmuş, ‘İnkılap Meydanı’nın Kızları’ başlığıyla kadınlar bu eyleme destek vermiştir. #WihiteWednesday etiketi ile kadınlar sosyal medya üzerinden de seslerini duyurmaya çalışmış, Masih Alinejad da bu gösterilere ABD’den yaymaya ve dünya kadınlarından destek isteyerek eylemlerin genişlemesine yönelik çalışmalar yapmaya çalışmıştır.  Bu hareketler İranlı kadınların mücadelesinde de eylem değişimine gittiklerini göstermiş ve İranlı kadınlar arasında kolektif bir bilincin oluşmasını sağlamıştır. Kadınların oluşturduğu bu ‘sivil itaatsizlik’ müfret olarak yaptıkları eylemlerle şekil bulmuştur. Kadınlar artık toplu olarak sokaklara dökülmek yerine tek başlarına ama bilinçli bir şekilde eylemlerine devam etmiştir. Bu hareketlerin devamlılığının olmaması ve sürüncemede bırakılması, kadınlar nezdinde tekrarlanabilir olma olanağını da ortadan kaldırmıştır.
Elbette birçok hareket gibi bu hareketin de İran hükümeti tarafından çok da ciddiye alınmadığı sonraki süreçlerde anlaşılmıştır. Kaldı ki kadınlar da uygulamış oldukları birçok münferit eyleme ya da sosyal medya etkileşimlere karşın Mahsa Amini protestolarında sokaklara dökülerek tepkilerini dile getirecektir. Masih Alinejad ise bu süreç içerisinde sosyal medya üzerinden İran karşıtlığı ve eylem çağrılarına daha sert bir dille karşı çıkmaya devam etmiş, İran’ı insanlık suçu işlemekte olduğu gerekçesi ile dünya kamuoyuna taşımaya gayret etmiştir.

Twitter üzerinden farklı diller kullanarak etkileşimini arttırmak için çalışan Alinejad, sık sık Türkçe tweetler de atarak Türk kadınlarının da bu hareketleri desteklemesini istemiştir. Zaten Türk kadınlarının bu hareketlere oldukça güçlü bir destek sağladığını da sıklıkla dile getiriyor.

Bununla birlikte Alinejad, yakın geçmişte İran’a giden ziyaretçilerin ‘İran kültürüne saygı’ gerekçesi ile başörtüsü takmasını eleştirmiş, dışarıda kadın hakları için destek veren, başörtüsü yasağına karşı çıkanların İran’a gittiklerinde başörtüsü takmalarını samimi bulmadığını söyleyerek, ‘çifte standart’ ifadelerini kullanmıştır.

“İran’ı ziyaret eden kadın siyasetçiler, turistler, sporcular, sanatçılar, oyuncular, hepsi de güzel ülkeme gittiklerinde bunun kültürel bir mesele olduğunu söylüyor, İran kültürüne saygıdan takıyoruz diyorlar. Size açıkça belirteyim: Ayrımcı bir yasanın bizim kültürümüzün bir parçası olduğunu söylemek, bu bir ulusa hakaret etmektir.’’

Alinejad’ın bu atılımı akıllara tepkisinin başörtüsü takmak zorunda kalan kadınlara yönelik mi yoksa gerçekten ‘başörtüsüne’ yönelik mi olduğu sorusunu getiriyor. Topyekûn olarak ülkesinin kimliğinin-kültürünün başörtüsü üzerinden tanımlanmasına karşı çıkması hatta bununla birlikte başörtüsünü kadınların ezilmesinin önündeki en büyük simge olduğunu kabul etmesi olayı ‘kadın hakları savunucu’ profilinden çıkarıp ‘İslamofobik’ bir profile götürüyor. Zira Alinejad’a destek veren çok sayıda feminist/aktivistin feminizmin bir eleştirisinin de İslam’ın kadın üzerindeki bu dayatmalarını sorgulamak olduğunun altını çizmiştir.

Bununla birlikte Afganistanlı kadınların sosyal haklarının korunması, okuma haklarının verilmesi gibi birçok konuda Alinejad’ın daha sönük kaldığını görebiliriz. ABD’de yaşayan Alinejad’ın esasında bu konu ile daha alakadar olması ve bir kadın hakları aktivisti olarak daha fazla konuşması beklenirdi.


Son olarak paylaşılanlara bakıldığında anlaşılacaktır ve Alinejad’ı takip edeneler bilecektir ki Alinejad iyi bir provokatör ve aktivisttir!

Yararlanılan Kaynaklar:

Sputnik

Şeyma Merve Tandoğan (2021) ‘’İran’da Kadın Hareketleri: Beyaz Çarşamba Hareketi Örneği’’

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.