Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

Molotov-Sarper Görüşmesi Nedir?

Soğuk Savaş Döneminde Türk Dış Politikasına yön veren önemli gelişmelerden biri de SSCB Dış İşleri Bakanı Vyaçeslav Mihayloviç Molotov ile Moskova Büyükelçisi Selim Rauf Sarper arasında geçen görüşme olmuştur. Görüşme, Çağdaş Türk ve Dünya Tarihinde “Molotov-Sarper Görüşmesi” olarak geçmektedir ve Türk-Sovyet ilişkileri açısından son derece önem taşımaktadır. Peki Molotov-Sarper Görüşmesi nedir? Görüşmede hangi konular ele alındı? Neler konuşuldu? 

7 Haziran 1945 tarihinde yapılan bu görüşmede, 1921 Moskova Antlaşması ve bu antlaşma çerçevesinde belirlenen sınırların yeniden güncellenmesi, SSCB lehine düzenlenmesi ve Kars-Ardahan’ın Ruslara verilmesinin yanı sıra Boğaz’ların hakimiyetinde Rusların da söz sahibi olmak istemesi, Ruslara Boğaz’larda asker ve üs bulundurma hakkının verilmesi ve son olarak Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin şartlarının SSCB lehine değiştirilmesi gibi konular konuşulmuştur. 

İşte Molotov ve Sarper arasındaki görüşme ve görüşmenin tüm detayları. 

M: Molotov 

S: Sarper 

Molotov: Yeni bir ittifak antlaşması yapmadan evvel aramızdaki bütün pürüzlü sorunları çözümlememiz gerekir. Bunları birer birer sıralayacağım. Birinci sorun, Türkiye’yle aramızda yaptığımız 1921 Antlaşması Sovyetlerin zayıf oldukları bir zamanda yapılmış ve bir takım arazi değişiklikleri meydana getirmiştir. İlk önce bu durumu düzeltmek gerekir.

Sarper: Türkiye’nin doğu sınırlarında bazı değişiklikler yapılmasını mı kastetmek istiyorsunuz?

M: Evet, eski haksızlıkların tamirini kastediyorum

S: 1921 Antlaşması Sovyetlere zorla kabul ettirilmiş bir antlaşma değildir. Tamiri gereken haksızlıklara gelince, bunları aramak için hiçbir olumlu sonuca varmadan memleketlerimiz arasındaki tarihi ilişkileri gerilere doğru araştırabiliriz. Kaldı ki, 1921 Antlaşması ile meydana gelen durumu bir haksızlık değil, bir haksızlığın tamiri olarak görüyorum. Bu haksızlığı bizzat Lenin görmüş ve tamir etmiştir.

M: Sovyetlerle Polonya arasında 1921 yılında imza edilmiş olan haksız bir antlaşma Polonya tarafından düzeltilmesi sonucu Polonya ile Sovyetler Birliği arasında uzun vadeli bir dostluk kuruldu.

S: […] İlk önce Türkiye’de hiçbir hükümet bunu kamuoyuna anlatamaz. Sonra ben şahsen bunu hiçbir Türk hükümetine iletemem, nihayet ben bu isteğinizi kendi kendime anlatamıyorum. […] Bu isteğinizin gerçekleşmesi için hiçbir ihtimal yoktur. Bu itibarla […] bu noktanın bir tarafa bırakılmasını rica ederim.

M: […] Şimdi bu konuyu geçelim. Biz bu savaşta […] çok telefat ve zayiat verdik. En sıkışık zamanlarımızda Karadeniz’deki güvenliğimizle ilgilenmek zorunda kaldık. Bu kaygımızda yanılmış olabiliriz ve Türkiye’nin tavır ve hareketi sonuçta bu konuda bir güçlük yaratmadı. Fakat ne de olsa Boğazlar sorununda 200 milyonluk bir insan kitlesi Türkiye’nin iradesine bağlıdır. […] Türkiye’nin iyi niyetinden eminiz. Fakat Boğazları savunma olanaklarından da emin olmamız gerekir.

S: […] Eğer Türkiye’nin savunma imkânsızlıklarından çıkarılan sonuç Boğazlarda Sovyetlere üs verilmesi sorunu ise, hemen söyleyeyim ki […] söz konusu olamazı […]

M: […] Barış zamanında Boğazlarda üs vermek istemiyorsunuz.  Savaş zamanı için bunu düşünebilir misiniz?

S: Ben böyle bir şey söylemedim. […]

[…]

M: Montreux’nün değiştirilmesi için yapılacak görüşmeleri, ittifak antlaşması görüşmeleri ile paralel yürütmemiz yararlı olur.

S: […] Bunu görüşmekte yarar görmüyorum. […] Biz egemenlik haklarımızı kullanırken, ahdî vecibelerimiz müstesna, kimsenin müsaadesini almak zorunluluğunu duymayız.

Baskın Oran (yay.), Türk Dış Politikası, cilt I (İstanbul, 2001).

Molotov ve Sarper arasındaki bu görüşme esasen Sovyetler’in İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yeni dünya düzeninde söz sahibi olmak istemesi ve bu doğrultuda ilk hedef olarak Doğu Avrupa ve Türkiye’yi seçmesi gibi nedenlerden ötürü yapılmış ve SSCB’nin başarısız bir girişimi olarak sonuçlanmıştır. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.