Biyografi

Ziya Gökalp Kimdir?

Ziya Gökalp, 23 Mart 1875’te Diyarbakır’da doğdu. Asıl adı Mehmet Ziya’dır. Babası devlet memuru idi. Diyarbakır gazetesine yazılar yazıyordu. Küçük yaşta iken babasını kaybeden Ziya, ilk ve orta öğretim ile Diyarbakır’da yaptı. Ortaokulu bitirdikten bir yıl sonra amcasından Arapça, Farsça dersleri aldı. Doğulu filozof ve şairlerin  eserlerini okudu. Farabi, İbni Sina, İbni Rüşd gibi doğulu ünlü bilgin ve filozofların eserlerini aslılarından inceledi.

Tabii ilimlere de lisede iken ilgi duymuş ayrıca Fransızca da öğrenmişti. Bu arada daha tanzimat yazarlarının, ‘Genç Osmanlıların’ yazılarını okuyor, vatan ve hürriyet sevgilerini geliştiriyordu.

 Bilgisini artırıp da  yeni ufuklar açıldıkça Ziya İstanbul’a gitmek, oradaki aydınlarla tanışmak istiyordu. Sonunda, 1894’de İstanbul’a gitmiş, parasız yatılı yüksek bir okul olan Baytar Mektebinin imtihanını kazanarak oraya yazılmıştı.

 Buradaki öğrenimi sırasında Padişah II. Abdülhamit’in idaresini yıkmak için kurulmuş olan genç Osmanlılar gibi gizli cemiyetlerle temasa geçti, yasak kitapları okumaya başladı. Artık istediği ortamı bulmuş hürriyetçi fikirlerini geliştirmeye başlamıştır. Bu davranışlar ve fikirleri yüzünden saray, onu daha tehlikeli kişiler arasına sokmuştu. Yüksek öğretimini yaparken bir ara tevkif edilmiş ve on ay hapiste kaldıktan sonra doğum yeri olan Diyarbakır’a sürülmüştü. Gökalp, Diyarbakırda iken amcasının kızı ile evlendi. Ufak memurluklarda bulundu. Diyarbakır gazetesinde yazılar yazmaya başladı. İkinci meşrutiyet ilan edilince siyasi bir parti olan İttihat ve Terakki cemiyetinin Diyarbakır’da şubesini kurdu. 

 Halkı ve gençliği uyarıcı toplumsal şiirler ve makaleler yayınladı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Selanik’de toplanacak kongresine delege seçilerek Selanik’e gitti.

(1909)

Ziya Gökalp, Selanik’te bir yönden siyasi çalışmalarda bulunurken öbür yandan da Ömer Seyfettin ile Ali Canip’in  çıkardıkları ‘Genç Kalemler’ dergisine  şiirler ve makaleler yazmaya başladı. Ömer Seyfettin, bu dergide ‘yeni dil’ fikrini ortaya atmıştı. Selanik’teki gençlerin hemen hepsi bu akma kapılmışlardı. Ziya Gökalp’de buna yabancı kalmadı. ‘Yeni dil işini’  ele aldı, ona bilimsel bir yön verme yolunda yazılar yazmaya başladı. Önceleri yazılarına imza koymuyordu. ‘Gökalp’ adını Ali Canip buldu. Bundan sonra yazılarını bu isimle yazmaya başladı. 1912’de Osmanlı Mebuslar Meclisi’ne milletvekili seçilerek İstanbul’a gitti. Dört ay sonra Millet Meclisi’ni kapanması üzerine daha sonra  üniversitede sosyoloji profesörü oldu. Çeşitli fikir dergisine yazılar yazdı. Birinci Dünya Savaşı sırasında çıkardığı ‘Yeni Mecmua’da’ Türkçülük adını verdiği fikir akımını yaymaya çalıştı. Çevresine o çağım belli başlı düşünür ve sanat adamları topladı. İstanbul’un işgalinden bir süre sonra 1919’da İttihat ve Terakki Partisi ileri gelenleri ile birlikte İngilizler tarafından Malta adasına sürgüne yollandı. İki yıl kadar süren bu sürgün hayatından, Yeni Türk Devleti’nin kuruluşuyla kurtuldu. Diyarbakır’a gitti. Orada ‘Küçük Mecmua’ adlı fikir dergisi çıkar çıkardı. Büyük Millet Meclis’inin ikinci dönemine Diyarbakır milletvekili seçildi. Ertesi yıl hastalandı İstanbul’da Fransız hastanesinde öldü.(25.10.1924) Sultan Mahmut türbesi yanındaki mezarlığa gömüldü.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.