Eleştiri

Ayasofya’yı Neden İbadete Açamazlar? Ayasofya’nın İbadete Açılması Meselesi

Ayasofya Müzesi’nin ibadete açılması konusu, zaman zaman ülkemizde tartışılan bir konu. Yeni Zelanda’da yaşanan son olayın ardından da Ayasofya’nın ibadete açılması yönündeki görüşler hayli artmış durumda. Ülkede pek çok kurum, bu isteklerini protestolarla dile getiriyor. Peki Ayasofya neden ibadete açılmaz? Ayasofya’nın ibadete açılması neden mümkün değil?

Aşağıda Ayasofya Müzesi’nin yıllara göre değişen ziyaretçi rakamları yer almaktadır. 2016 ve 2017 yıllarında terör olayları ve darbe girişimi gibi nedenlerden ötürü yabancı turist sayısında bir azalma meydana gelse de Ayasofya Müzesi, ülkemizin en çok turist çeken yerlerinden biri. Bu da ciddi bir ekonomik gelir kaynağı. İstatistikler, müzenin resmi internet sitesinden alınmıştır:

2007 2.226.159
2008 2.236.966
2009 2.244.956
2010 2.952.768
2011 3.248.307
2012 3.353.199
2013 3.326.591
2014 3.574.043
2015 3.425.236
2016 1.436.577
2017 1.892.250

Aşağıda yer alan istatistiklerde de Ayasofya’nın diğer müzeler arasındaki konumu yer alıyor. Türkiye’deki en çok ziyaret alan müze, Konya Mevlana Müzesi. Ardından Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Ayasofya Müzesi yer alıyor. İstatistikler Kültür ve Turizm Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden alınmıştır:

1. Konya Mevlana Müzesi: 2.480.433
2. İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi 1.932.726
3. İstanbul Ayasofya Müzesi: 1.892.250
4. Nevşehir Hacıbektaş Müzesi: 498.880
5. Ankara Cumhuriyet Müzesi: 360.879
6. İstanbul Topkapı Sarayı – Harem Dairesi: 353.285
7. İstanbul Arkeoloji Müzeleri: 299.616
8. Antalya Aziz (St.) Nikolaos Müzesi: 287.581
9. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 189.246
10. Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi: 167.95

Bu iki istatistik gösteriyor ki Ayasofya, müze olarak devletin hazinesine çok büyük paralar getiriyor. Devlet de haliyle bu büyük kaynağı, altın yumurtlayan tavuğu kesmek istemiyor.

Siyasi Neden

İşin ekonomik boyutundan daha da önemlisi siyasi ayağı. Ayasofya’yı ibadete açmak kolay iş. Bir kararname ile halledilir. Türkiye, Ayasofya’yı ibadete açsa, düşmanlarına da büyük bir gövde gösterisi yapmış olur. Ancak…

Rahip Brunson davası, bu tip hamaset edebiyatlarından neden kaçınmamız gerektiği hakkında örnek bir vakadır. Bir papaz için doları 7’ye çıkaran bir ABD, Ayasofya’yı ibadete açınca ne yapmaz? Bu, zaten sallantıda olan Türk ekonomisine son darbe olur. Bir daha Kemal Derviş’i çağıramayacağımıza göre bu bizim daha temkinli olmamız gerektiği anlamına geliyor.

Türkiye ne zaman kendi kendine yeten bir ülke olur, ne zaman cari açık vermez, ne zaman yabancı yatırımcıların güven duyduğu bir ülke olur, ne zaman hukukun üstünlük verirse o zaman Ayasofya’yı ibadete açar. Zaten Türkiye böyle bir yer olsaydı Ayasofya’nın ibadete açılması tartışılmazdı.

Önce Sultanahmet’i Doldurun

Bu konuda yapılan en mantıklı açıklama Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi: Önce Sultanahmet’i doldurun. Gerçekten de yanı başında Süleymaniye, Sultanahmet, Tophane, Nusretiye gibi İstanbul’a asıl silüetini kazandıran camiler dururken insanların Ayasofya’da ibadet etmesi mantıksız. Kaldı ki Çamlıca Cami, ki 60 bin kapasiteli, yeni açılmışken böyle bir istek havada kalıyor. Açıldığı günün ertesi sabah namazında boş kalacak saflar için Ayasofya’yı ibadete açmanın ne mantıklı tarafı olabilir?

Ayasofya, siyasal İslamcılar tarafından edebiyatı her dönem yapılan ve her dönem pirim yapan bir konudur. Bir de Kudüs var. Ayasofya ve Kudüs’ü ağzında sakız etmeyen bir siyasal İslamcı var mı? Bakın Müslüman demiyorum, siyasal İslamcı yani işi İslam üzerinden siyaset yapmak olan kişi.

Murat Bardakçı, bu konuyla ilgili olarak ”siyasi açıdan açmamız çok zor biliyorum ama açmamız gerekir” ifadelerine yer vermiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.