Siyaset

Devletler de İnsanlar Gibi Ölümlüdür

Sonsuza kadar hüküm süren imparatorluklar olsaydı yıkılıp giden imparatorluklardan çok daha mı önemli olacaktı size göre. Hiç değişmeyen kültüre, siyasi mekanizmaya sahip olan devletler çok daha önemli mi olurdu? Devletlerin her zaman baki kalması demek her zaman için daha değerli oldukları anlamına mı gelir? Devletler yıkılınca, devletler tekrar kurulunca, yeni kültürler ve yeni inanışlar doğunca çok daha değerli olmaz mıydı?

Hiç şüphesiz devletler yıkılmaya ve tekrardan kurulmaya mahkum yapılardır. Kültürler ise değişmeye, yozlaşmaya ya da kendi içerisinde zenginleşmeye de bağlı bir devinim içerisindedir. Hep bir devletin var olmasını, sürekli bir kültürün devam etmesini bekleyemezsiniz. Bazen geri dönüşler istenir; eski çağlara, eski yaşanmışlıklara ya da eski kültürlere. Fakat yıkılıp gitmiş bir devletin, kültürünün ya da siyasi yapısının tekrar yerine olduğu gibi gelmesinin tarihte herhangi bir örneği yoktur.

Kayıp giden yıllar ve asırlar devletlerin rejimlerini ya da siyasi yapılarını değiştirdiği gibi milletlerinde sosyoekonomik yapısından tutun siyasal anlamda kavrama yeteceğine kadar her şeyleri değişebilir. Değişir demek yanlış olur. Bir milletin her türlü anlayışı yıllar içerisinde değişiklik göstermeden devam edebilir.

Devletlerin tekrar geri gelmesini beklemek bahsettiğim gibi boşuna bir uğraştır. Örneğin Roma İmparatorluğunu tekrar geri kurmak nasıl imkansızsa Moğollar’ı yeniden canlandırmak ve dahi Osmanlı’yı geri getirmek imkansızdır. Roma döneminde de, Cengiz Han döneminde de ya da Osmanlı’nın en ihtişamlı asırlarında da insanlar farklıydı, dönemin zihinsel yapısı şu ankinden oldukça değişikti.

Devletler geri gelmez ama bir toplum zihnen bir özlenen devleti tekrar kurabilir. Örneğin yahudiler. İmparatorlukları yıkılmış olmasına rağmen bin yıl vatansız kalmalarına rağmen devletlerini zihnen yaşattıkları için kurmayı başardılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.