Siyaset

Din Tüccarlığı Ne Demek? Din Tüccarı Kime Denir?

Din tüccarlığı, din üzerinden siyaset yapmak ve kendi şahsi ya da fikri amaçlarına dini alet etmek, dini bir propaganda aracı haline getirmek olarak tanımlanabilen bir siyasi argümandır. Dinin kitleler üzerinde derin etkisi olması ve toplumların yaşamında önemli bir yapı olması nedeniyle din tüccarlığı, demokratik açıdan gelişmemeiş ülkelerde ya da bazen çok ileri demokratik ülkelerde de görülebilen bir mekanizmadır. Din tüccarı da belirtilen amaç ve yöntemleri uygulayan, dini bir siyasi araç haline getire kişilere denmektedir. Din müessesinin kitleler üzerinde etkileyeci bir rolünün olması, din tüccarlarının halkı dini duygularını sömürmesine meşru bir zemin oluşturmaktadır.

Neden Din?

Kitleleri bir arada tutmak ya da kitleleri istenilen yönde hareket etmelerini sağlamak için toplum yaşamında önemli müesseselere ihtiyaç duyulmaktadır. Kanaat önderleri, milliyetçilik ve din bunların başında gelmektedir. Dinin toplumsal yaşamda belirleyici bir rolünün olması, siyasilerin ya da dini kullanmak isteyenlerin işlerini kolaylaştıran en önemli nedenlerden biridir. İster yakın geçmişe ister ilk çağ örneklerine bakalım din, milletler üzerinde derin bir etkisi olan müessesedir. Tarihin pek çok evresinde dinin siyasi bir meta olarak kullanıldığını görürüz. Örneğin Papa önderliğinde İspanya, Fransa, Venedik ve diğer Avrupa ülkelerinin katılımı ile gerçekleşen Haçlı Seferleri bunun en somut örneklerinden biridir. Zira, Papa dini kullanarak kendisine bağlı ulusları tek bir amaç doğrultusunda hareket ettirmeyi başarmıştı.

Din Tüccarlığı

Dinin siyasi ve ekonomik anlamda belirleyici yapıda olması, din tüccarlarını halkın manevi duygularını suistimal etmesi ile sonuçlanabilir. Siyasiler kendi menfaatleri doğrultusunda dini kullanmışlardır. Örneğin seçimler öncesinde ya da önemli bir karar aşamasında din, siyasilerin en önemli yardımcısı olmuştur. Uzak geçmişe gitmeden Türkiye’de din tüccarlığının ne kadar büyük iş yaptığına bakalım.

Jet Fadıl, din tüccarlığının Türkiye’de ne denli büyük işler yaptığının en önemli göstergesidir. Yapmadığı ya da bulaşmadığı neredeyse hiçbir şey olmayan Fazıl Akgündüz’ün spordan otel işletmeciliğine kadar çok geniş bir yelpazede iş portföyü vardı. Arkasında aldığı en önemli güç ise halkın manevi duyguları olmuştur. Örneğin Caprice Gold projesi ile İslami otel ve devremülk satışı yaptığını yandaş kanallarda her reklam arası gösteren Fazıl Akgündüz’ün dini istismar etmesi yakın geçmişin en unutulmaz olaylarından bir tanesi olmuştu.

Din Tüccarlığı ve Siyaset

Din tüccarlığı, siyasi temele indirgendiği zaman çok geniş çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor. Türkiye’deki mevcut durum ise iki tarafın da karşılıklı çıkarına dayanan ”Excellent Theory” kapsamında işlemektedir. Siyasiler dini kullanarak kendilerine pirim sağlarken halk da yöneticilerin dinden bahsetmesini istiyor. Bu, uzun vadede tek bir partinin ülke yönetiminde olmasının temel nedeni. Halkın kendi dinini yeterince öğrenememesi sonucunda, meydanlarda konuşulanların din zannedilmesi de söz konusu din tüccarlığının yeterince anlaşılamamasına neden oluyor. Bu da beraberinde post-modern anlayış çerçevesinde siyasal islamı doğurmakta.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.