DüşünceEdebiyat

Hadi Biraz Samimi Olalım

Daha önceki yazılarıma geri dönüp baktığımda, şunu farkettim ki; çağımızın manevi dertleriyle bayağı bir içim dolmuş, hatta dışa vurmuş olucak ki   kaleme almışım.
Tabi ki burada yaptığım şey kendi yanlışlarım doğrultusunda hareket etmemdir. Yoksa insanların yanlışlarını araştırıp gün ışığına çıkarmak değil maksadım.
Ama burada biraz haddimi aşarak insanlarda gördüğüm bir mes’eleden bahsedeceğim. Bazılarında bunun eksikliği, bazıların da ise örnek alınacak cihette fazlalığı görünmekte. Hatta şu var ki “samimiyet” denince akla gelir onlar.
Evet evet bahsedeceğim şey samimiyet. Ben yine bu konuya epeydir takığım.

 
Bazen önceden  aklıma takılır derdim ki;
Neden sevmeyipte seviyor gibi gözüküyor?
Ya da ilgili değilde, ilgiliymiş gibi yapıyor? Sonra kendimce bunun adını samimiyet koydum. Günler geçti ağzıma samimiyet kelimesini dolamaya başladım, oraya-buraya yazdım. Ama kimse üstüne alınmayınca dedim acaba ben mi yanlış biliyorum. Sonra arama motoruna “samimiyet ne demek” diye sordum. Sonuç, “ee tamam işte benim bahsetmek istediğim kelime bu” dedim. Demekki ben yanlış bilmiyorum. Ama insanlar bu kelimeyi neden bu kadar hafife alıyorlar diye düşündüm. Bulamadım.
Bir anne çocuğuna her zaman samimidir değil mi?
Cevabı, evet. Çünkü o koşulsuz sever ve tüm benliğini ortaya koyar. Seviyor gibi yapmaz, ya da ilgili gibi…
Biz belki bütün çevremizden bu samimiyeti beklediğimiz için yorulduk diye ekledim.

Sonra iç sesim bana haykırarak ; Bu kadar da duyarsız kalınmamalı ama değil mi? Bir anne kadar olmasa da, sevmediğimiz kişilerin yüzüne gülüp arkalarından konuşulmaz, ya da en yakın arkadaşlarına -ee ben seninle ilgileniyorum işte arkadaşlık bunu gerektirir- deyip yalandan arayıp-sorulmaz. O da olmadı insanlardan bir güler yüz esirgenmez dedi! Hak verdim doğrusu.
Geçen aylarda bir konu hasebiyle hiç tanımadığım bir insanla sayfalarca mesajlaştık. Bütün sorduklarımı usanmadan cevapladı. Bana göre bu samimiyetti.
Ya da “kusura bakma lütfen” dediğimde, gülümseyerek “olur mu canım ne kusuru” diyen kişi de samimidir bence.
•••
Bu örnekleri çoğaltabiliriz evet ama bundan önce, yani samimi olmadan önce, biraz kalbimizi güzelleştirmeliyiz, mesela oraya bir iyilik çiçeği ekmeliyiz.

Ve onu samimiyetle sulamalıyız. Ee hadi.
Kurutmayın kalbinizi…
Ve hep yeşil kalsın…

Hadi birde şiir kalsın bu yazı üstüne;

“Samimi olmak en güzel keramettir.
Bırakın uçmak, kuşlara münhâsır olsun.”

Ah Muhsin Ünlü

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.