Felsefe

Kendini Aşkınlamak Nedir?

İnsanlığın var oluşundan beri sürekli bitmek bilmeyen ihtiyaçları olmuş, bunları birtakım yollarla yerine getirmeye çalışmış ve bazen de yerine getiremeden hayatını noktalamıştır. Para, statü, güç, itibar vesaire her ne varsa yerine getirmiş ve artık yapılacak bir şeyin kalmadığını düşündüğü anda yeni bir şey keşfetmiştir: Kendini aşkınlama. Hayatta maddi anlamda ulaşabileceğiniz ne varsa ulaşabilirsiniz ama bazı şeyler vardır ki onlar çalışmakla ya da parayla satın alınamaz. Bazı insanlar için ‘parayla satın alınamayacak şeyler aslında değerlidir.’ Yeni bir şey keşfetmeli, yeni hedefler doğrultusunda hareket etmeliydik.

iPhone 7‘iniz, Mercedes‘iniz olabilir, gönlünüzü hoş tutacak her türlü maddi yükümlüleri yerine getirebilir, karnınızı en iyi şekilde doyurabilirsiniz. Fakat daha sonra şöyle bir düşünce ortaya çıkar: “Öyle bir şey yapayım ki yarın da adım anılsın.” Bu düşünce çerçevesinde, insanlar artık maddi şartlardan sıyrılıp, manevi hedeflere ulaşmayı isterler.

Alkış toplamak ve dünya var olduğu sürece olmasa bile bir müddet bazı insanlar tarafından hatırlanmak, insanların hoşuna gidecektir. Dünya işlerini halledip, geleceğe yatırım yapıyor. Yeni ve o zamana kadar denenmemiş, bulunmamış icatlar yapma, mucit olma eğilimi de yine bu aşamalardan sonra gelen birtakım dürtülerdir. Bilim adamlarında daha çok ortaya çıkan bir olgudur.

İslam dinindeki tasavvuf ile doğrudan doğruya ilişkili olan ‘kendini aşkınlama‘ olgusu, tasavvuftaki dünya işlerinden elini eteğini çekmek evresi ile tüm noktalarda örtüşür. İkisinde de amaç, geleceğe yatırım yapmaktır.

İdeal bir insanın, ulaşmak isteyeceği en yüksek mertebedir. Doğan Cüceloğlu şöyle der: “Bir insan için ulaşılabilecek en büyük mertebe, güvenilir insan olmaktır.” Kendini aşkınlama olgusu ise ‘güvenilir insan olmak’ olgusundan çok daha büyük ve önemli bir kademedir. Bir anlamda dünyevi Nirvanadır.

Konuyla ilgili olarak: Neden Güvenilir Olmalıyız?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.