Self Oryantalizm Nedir? Edebiyatta ve Medyada Self Oryantalizm
Batı’nın Doğu üzerindeki eğilimi, tanıması, tanımlandırması, tahakküm kurması olarak tanımladığımız Oryantalizmin içselleştirmesi ile sonuçlanan self oryantalizm, Said’in tabir ettiği Oryantalizm anlayışından sonra ortaya çıkan ve günümüze kadar etkisini sürdüren bir olgudur.
Gizli oryantalizm, kendi kendini oryantalize etme, öz oryantalizm, oto oryantalizm, neo oryantalizm ve dahili oryantalizm olarak pek çok isimle kavramsallaştırılan ve Oryantalizm kavramından çıkarımla çeşitlenen Self Oryantalizm bireylerin ya da toplumun kendi kültüründen ve değerlerinden uzaklaşarak, batı kültürünün etkisinde kalması, kendini Batılaştırması ya da kendi içerisinde kendini ötekileştirmesi ve bununla beraber Batı’nın negatif betimlemelerini benimseyerek kendi kültürüne yabancılaşması durumudur. Oryantalizmi, self oryantalizm dışında uygulamaya sokmak bazı düşünürler için mümkün değildir. Bununla birlikte Self Oryantalizmi hegomenik söylemleri besleyen bir olgu olarak da değerlendirebiliriz. Ortaya çıkışından bugüne değin farklı alanlarda kendini gösteren self oryantalizm, hala edebiyat, sinema ve sosyal medya yoluyla uygulanmaya devam etmektedir. Bu çalışmada Self oryantalizm kavramı özelinde, self oryantalizmin ortaya çıkışı ve özellikle Türk edebiyatı ve sineması üzerindeki yansımaları ele alınacaktır.
19. Yüzyıla gelindiğinde artık Doğu merak edilen ‘bir başkası’ değil, geri kalmışlığın temsili olarak kendine yer buluyordu. Osmanlı’nın reform dönemini ele aldığımızda da bu durum kendini göstermekte, Batı refah ve modernliğin temsili, Doğu ise geri kalmışlığın yansımasıydı. Osmanlı’nın bu dönemlerini farklı kategorilere ayıran Şerif Mardin’e göre I. Batılılaşma Dönemi olarak nitelendirdiği 1774-1820 döneminin ardından Osmanlı, 1826 yılıyla birlikte artık Batı’nın sadece maddi üstünlüğü değil zihniyet olarak da üstünlüğü kabul eden bir duruma gelmiştir. Böylelikle Modernleşme süreciyle birlikte Oryantalizm içselleştirilerek bir self oryantalist bakış açısı geliştirilmişidir.[1]Aydınlanma ile birlikte oluşturulan ‘Avrupalılaşma’ algısı Hilmi Yavuz’un da söylemi ile Doğuluyu aydın ya da modern olmaktan çok oryantalist bir algı kazanmaya itmiştir[2].
Bu anlamda Osmanlı modernleşmesine bir eleştiri olarak Lewis’in II. Mahmud dönemi reformları şu sözleri oldukça dikkat çekicidir; “Sultan ordusunu yeniden donatmak ve düzenlemek zorunda kalmıştı ancak askerlerine pantolon ve ceket giydirip Sam Browne kemeri taktırmak zorunda değildi. Ancak bunun askeri veya inzibati, bir faydası olduğu söylenebilir. Buna karşın Rossini çalan bando kesin surette kültürel bir tercihtir ve aynı zamanda nerede modernleşmeden ziyade tereddütsüz bir biçimde bir Batılaşmadan bahsedileceğimize işaret eder…’’[3]
Osmanlı ve ardından kurulan Türkiye Cumhuriyetin kendine yabancılaşma süreci ve oluşturdukları ‘öteki’ bir bakıma self oryantalist düşüncenin de temel dinamiklerini oluşturmaktadır. Batı’ya benzemek ve onun değer yargılarından kendine yer edinmek bir nevi kendini kalıplarının dışına çıkarmak olarak algılanabilir. Modernleşme ile birlikte içselleştirilen self oryantalizm anlayışı böylelikle yerleşmiş oldu. Temel kıstas olarak Batılının modernlik algıları ulaşılması gereken bir ideal konumunda olmuştur.[4] Bununla birlikte Türk edebiyatında da bu tür örneklere çokça rastlanır. Örneğin Ahmet İhsan’ın Serveti Funün’daki yazılarında gördüğümüz imgelemlerde Batı oldukça yaşanabilir bir yer olarak gösterilmekte iken Doğu zor ve yaşanması güç bir yer olarak yansıtılmış, aynı şekilde çizilen öteki ile birlikte Şark’ın eksiklikleri kaleme alınmıştır.[5]
Elif Şafak’ın kitaplarının hepsinde olmasa da bazı kitaplarında görünen Doğu’nun Batı karşısında yetersizliği ve Batı’nın Doğu’ya göre üstün konumda olması gerçekliği söz konusudur[6]. Aynı şekilde Orhan Pamuk eserlerinde de çok fazla Self Oryantalizm söylemlerine rastlamak mümkündür. Postmodern edebiyatın önde gelen isimlerinden olan Orhan Pamuk, romanlarında Batı ve Doğu arasındaki anlam farkını ve Doğu2nun bağnazlıklarını sıkça dile getirmiştir. [7] Elbette edebiyat içerisinde sadece Self Oryantalist söylemler yoktur. Bunun tam ters olarak oryantalizm öğretilerini reddeden ve bu anlamda eserlerinde buna yer veren birçok yazar söz konusudur. Örneğin Ömer Seyfettin’in Gizli Mabet kitabı Oryantalizme getirilmiş bir eleştiri olarak kaleme alınmıştır. [8] Modern Türk Edebiyatı içerisinde oldukça önemli bir yere oturtulan İhsan Oktay Anar kitaplarında da sıkça Oryantalizm eleştirilerine rastlamak mümkündür. Örneğin Puslu Kıtalar Atlası kitabında gerek yer seçimi gerek figürlerin belirlenmesi ve söylemlerinin temsili bir ‘Doğu-Batı’ oluşturmasını incelediğimizde Anar’ın oryantalizm zihniyetine karşı eleştirilerini görebiliriz.[9]
Dünya edebiyatında önemli bir kaleme sahip olan ve oldukça beğenilen yazarlardan biri olan Lübnanlı Amin Maalouf, romanlarında başvurduğu bazı imgelemler ve tasvirlerle Doğuluyu bağnaz ve ‘öteki’ olarak aktarmış, kargaşa ve çatışma noktası olarak Doğu’nun geri kalkınmışlığını bazı eserlerine yansıtmıştır. [10] Edebiyatın yanı sıra çağın iletişim araçlarıyla da modernlik algısı ve kültürünü reddeden tasvirlerin varlığı söz konusudur. Örneğin 1930’lu yıllarda çıkarılan gazetelerde gösterilen modernlik çağrıları ve modern alfabe ve ardından gelişen kılık kıyafet yönetmeliğinin yansımalarını gazete kupürlerinde görmek mümkündür.[11] Gelişen teknoloji ve iletişim ağları sebebiyle artık Oryantalizm veya self oryantalizm kavramlarını medya üzerinde görmek mümkündür. Gerek sinema gerek reklam ve sosyal ağlarda kendini gösteren bu anlayış, Doğulu figürlerin aktarılmasında oldukça dikkat çekicidir. Buna örnek olarak dikkat çekici bir reklam olan Türk Hava Yollar reklamını incelemek önemlidir. Doğu’da bir çocuk topluluğunun Türk uçağına saygı göstermesi ve Türk Hava Yolları’nın uçamadığı bir yer olan Iğdır’a gönderme yapması ve ulaşılmayı bekleyen Doğu’da kalan ve kurtarılma umuduyla hareket eden çocukların görselleri[12], bir bakıma Self Oryantalist söylemlere örnek olarak gösterilebilir.[13]
Bununla birlikte gerek Türk sinemasında gerek dünya sinemasında Self Oryantalizm söylemlerine rastlamak mümkündür. Türk Film karakterlerinde görülen Batıyı övme, Batı’nın refahından dolayı oraya gitme istediği ya da bulundukları ortamın kötülemeye dair pek çok söylemi görebiliriz. Doğu’daki muhafazakarlık ve bunun aksine Batı’daki özgürlüğü konu alan pek çok filmin varlığı söz konusudur.[14] Yeşilçam Filmlerinde de sıklıkla rastlanılan Türk işçilerinin Avrupa’ya yaptıkları göçler, Türk vatandaşlarının yaşamış olduğu kimlik karmaşası ve geride kalan ailelerin Türkiye’de çektiği sıkıntılar üzerinden ilerlemiştir. Bu anlamda Batılı refah ve modern olarak şekil bulurken karşısındakileri bir öteki olarak yansıtmaktadır.[15] Günümüzde hem ülke içinde hem de uluslararası bağlamda oldukça büyük bir soruna dönüşen mülteci krizini de self oryantalist söylem bağlamında değerlendirmemiz mümkündür. Özellikle Suriye’de başlayan iç savaş sonrasında meydana gelen düzensiz göçler ve mülteci meselesi Batılı ülkeler kadar diğer Doğulu ülkeler arasında da sorun oluşturmuştur. Özellikle mültecilerin terörist ya da isyancı profiline indirgenerek ötekileştirilmesi, tembel ya da iş bilmez olarak nitelendirmesi açık bir self oryantalist söylemin göstergesidir.[16]
- [1] Şişli, Fatma ‘’Reklamlarda Oryantalist ve Re-Oryantalist Söylem ‘’Türk Hava Yolları ve Coca Cola’’ Örneği’’ (Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2017): 50
- [2] Hilmi Yavuz, Oryantalizm Üzerine Bir Giriş Denemesi 2, 3 (2002): 57
- [3] Bernard Lewis, Hata Neredeydi? Kronik Kitap, 2020, İstanbul.
- [4] Şişli, Fatma ‘’Reklamlarda Oryantalist…’’ 54
- [5] Gürses, ‘’Meşrutiyet Dönemi Gezi Kitaplarında …’’ 1281
- [6] Emine Ayan, Edward W. Said’in Oryantalim Kuramından Hareketle Post Modern Türk Romanlarından Oryantalist Temsiller Üzerine Bir İnceleme (Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, 2018)
- [7] Emine Ayan, Edward W. Said’in Oryantalim Kuramından Hareketle Orhan Pamuk’un Anlatıları Üzerine Bir İnceleme, Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, (2019): 53.
- [8] Hanife Özer, ‘’Bir Oryantalizm Eleştirisi: Gizli Mabet’’ TÜBAR, (2017): 274.
- [9]Aynı Eser, 104
- [10] Meliha Akdeniz, ‘’Amin Maalouf’un Romanlarından Orta Doğu ve Orta Doğu Sorununa Bakış’’ (Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, 2019)
- [11] Şişli, Fatma ‘’Reklamlarda Oryantalist…’’ 76.
- [12] Aynı Eser, 117
- [13] Burada dikkat edilmesi gerekli olan husus, çocukların Kürt olması ve ‘Türk Hava Yollar’ ile Batı’nın ve bunun özelinde Türk’ün gücünün gösterildiği bir alt gösterge hususudur.
- [14] Işıkelekoğlu, ‘’Batı ile Etkileşime Giren… ‘’ 142
- [15] Selim Beyazyüz, Oryantalizm, Batıcılık ve Modernleşme Kavramları Üzerinden Türk Sinemasına Bir Bakış, Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, c.1, s.2, 148
- [16] Deniz, Alaca ‘’ Oryantalizm ve Öz-Oryantalizm Kıskacında Mülteci Krizi’’ Atatürk Üniversitesi Yayınları, (2022): 220