EleştiriGündem

Teknolojik Bağımsızlık Nedir? Neden Teknolojik Bağımsızlık?

Teknolojik bağımsızlık makro düzeyde bir devletin veya toplumun teknolojide ve bilimde başka ülkelere bağımlı olmaması, teknoloji üretiminde kendi kendine yeten bir ülke ve toplum olmasıdır. Son zamanlarda uluslararası ilişkilerde sık sık karşımıza çıkan ve ”modern üstünlük” olarak adlandırılan teknolojik bağımsızlık, ulusların çağa ayak uydurması kapsamında gerçekleştirmesi gereken en önemli bağımsızlıkların başında gelmektedir. Bilişim çağının en hararetli yıllarını yaşadığımız bugün, milletlerin sadece siyasi ve ekonomik çerçevede bağımsız olmaları değil aynı zamanda teknoloji kapsamında ilerlemiş ve çağdaş ve tam bağımsız bir yaşantıya sahip olmasını öngörür.

Post-kolonyal sistem dahilinde gelişmiş ülkelerin, sömürge devletlerine tarım ve sanayide üretim yapmalarını teşvik etmesi fakat çağa ayak uydurmaları için teknoloji ithal etmeye zorlaması bizlere teknolojik bağımsızlığın ne derece önemli olduğunu en net şekilde açıklar.

Geride bıraktığımız asırlarda ülkelerin gelişmişliği ve gücü çeşitli parametrelere bağlanmıştır: Toprak, altın, gümüş veya sanayi üretimi. Tüm bunların ardından özellikle 21. Yüzyıldan sonra patlayan teknoloji ile birlikte ulusların gelişmişlik düzeyleri teknoloji üretim ve kullanımlarıyla açıklanmaya başlamıştır. Bu değişkenin günümüzde teknoloji lehine dönmesi, ulusları teknolojik anlamda tam bağımsızlığa ve üretimine sevk etmiştir. Örneğin modern tarımın yapıldığı ülkelerde (Hollanda gibi) sadece tarım ürünleri üretip ihraç etmekle kalınmıyor, bunun yanı sıra tarım teknolojisi de ihraç ediliyor. Böylece ilkel bir geçim kaynağı olan tarımı, teknoloji potasında eriterek çift yönlü bir ticaret sağlanmış oluyor.

Ulusların teknolojik tam bağımsızlığı konusu, özellikle savunma sanayisinde ön plana çıkmaktadır. Savunma sanayi ihracatı yapan ülkeler haliyle teknolojik bağımsızlığına kavuşmuş ve ardından teknoloji üretimine geçen ülkelerdir. İthal eden ülkeler ise hem sosyoekonomik hem de gelişmişlik düzeyi baz alındığında ithal edilen ülkeden, modern standartlara göre, oldukça yetersiz kalmaktadır.

-İçinde yaşadığım- Türkiye Cumhuriyetini örnek olarak verirsek, teknolojide büyük oranda dışa bağımlı bir ülke konumundayız. Sadece belirli alan ve yönlerde teknolojik ithalat yapmıyor, eksikliğimizi tüm alanlarımıza yaparak kapatmaya çalışıyoruz. Haliyle bu da bir süre sonra gelir-gider korelasyonunu sarsıyor. Örneğin yazılımda veya savunma sanayiinde kendimize özgü, ilham kaynağı olacak bir model ve alternatifimiz yok. Peki gayret? Bu konuda iki farklı görüş bulunsa da ben, ikincisinin yani teşvikin yetersiz olduğu kanaatindeyim. Ulusların bağımsızlığı modern kapsamda siyasi olarak değil, teknolojik olarak gerçekleşmektedir. Zira kentler militarist ruhla değil uzaktan kumandalarla zapt ediliyor. Bunun bize bir fikri aşılması lazım. Kurumların bu kadar içinin boşaltılıp işlevsizleştirilmesi hem kısa vadede hem de uzun vadede ülkemizin aleyhine sonuçlar doğuracaktır.

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.