Bilginin Değersizleşmesi
Bir bilgiye ulaşmanın türlü yolları vardır.Kitaplar,ansiklopediler,konusunda uzman,ehil şahsiyetler…
Bilgiye böyle ulaşıldığı zamanlar bilgi daha değerliydi.En azından bilgiye ulaşmak sürecinde bir emek vardı.Hem çabuk da unutulmuyordu böylece.Çünkü çalışmak gibi bilgiye ulaşmak için de bir çaba sarf ediliyordu.
İnternet’in dünyamızla tanışmasının üzerinden yarım asır geçmedi.Özellikle milenyumdan sonra internette çok hızlı gelişmeler yaşandı.Eskiden yalnızca birkaç alan için tahsis edilen internet şu an ülkemiz evlerinin %90 ında var.Hal böyle olunca bilgiye ulaşmak da artık çok kolaylaştı.Bir kaç tıklamada insanlar arzuladıkları,öğrenmek istedikleri bilgilere ulaşabilir hale geldiler.Bilginin bu kadar çabuk ve kolay ulaşılabilir olması bilgiyi değersiz kıldı.Bilgiler gelip geçici,anlık,ihtiyaç halinde ‘elzem’ bir şey haline geldi.
Oysa bilgi insana ömrünün her safhasında lazım.Gerekli-gereksiz,doğru-yanlış,hak-batıl.Zira insan beşikten mezara kadar gelişim gösteren,göstermek mecburiyetinde olan bir varlıktır.Bu ise ancak bilgiyle mümkün olur.Öğrenmek,ömrünün sonuna dek hep yeni birşeyler öğrenmek.
Günümüz toplumlarının çoğunda bilginin iki ‘tık’ ötede olması sebebiyle tembelleşmeler meydana geldi.Hazıra alışmışlık baş gösterdi.Tek kaynaktan birşeyler öğrenen insanlar diğer kaynaklara bakmadan bilginin doğru olduğu kanaatine vardı.Oysa insan bir bilgi hakkında net ve tam hükümler öğrenmek istiyorsa değil üç beş kaynağa yüzlerce kaynağa bakmalı .Örneğin Türk siyasi tarihindeki bir olayı yalnızca sağ kaynaklardan okuyan muhafazakar bir birey diğer kaynaklara bakmadan olayı tek boyutuyla kabullendi ve öylece inandı.
Bu ülkemizde meydana gelen kutuplaşmaların temel sebebidir.Okumamak,araştırmak değil bahsettiğim konu.Tek kaynaktan okumak ve araştırmaktır.Farklı kaynaklardan gelen bilgilere kulağını tıkayan kitleler ülkede çözülmez bir kördüğümün mimarı oldular.Sol cenah sağ cenaha,Alevi Sünniye karşı tek taraflı doldurmalara maruz kaldı.
Bilgi değersizleşti,kutsal olan bilgi ayaklar altına alındı.Sorgulamadan hüküm vermeler arttı ve nihayet toplumlar,milletler dolayısıyla da ülkemiz bugünki halini almış oldu.