Mizah

Birbirinden İlginç Posta Gazetesi Şiirleri

Posta gazetesini ya Haydar Dümen’den ya da amatör şiirler köşesinden biliyoruz. Yıllardır tirajını bu ikisine borçlu olan magazinsel içeriklerin yoğun olduğu Posta Gazetesi, sırf bu ikisi yüzünden de  daha çoook uzun yıllar tirajını koruyabilir. Fazla uzatmadan sizleri biribirinden ilginç Posta Gazetesi şiirlerine göz atamaya davet ediyoruz.

 

Şiirini hayırsız sevgilisi Hafize’ye armağan eden Sefa, 5 yıldır şiir yazıyor. Neden baktığını hala sorguluyor olması lazım Sefa’nın. Neden baktın Hafize?

Ercan Ermiş. İzmir’de yaşayan bu şiir ustası, kalem erbabı şairin dizeleri sertlik, mertlik çok çok da erkeklik kokuyor. Sözünden geri dönmeyenler deli mi oluyor diye de düşündürüyor şairlerin şahı Ercan Ermiş.

Eli ne zaman kalem tutacak duruma gelmiş, o zaman şiir yazmaya başlamış Tonguç Baraner’in kalbi kadar ufku ve kalemi de geniş. Baraner aynı zamanda bir muavin. Yolculuklarda canına tak eden otomobilsizlik özlemi ona bu şiiri yazdırmış olmalı. Mahlas kullanımı konusunda çıtayı Allah-u Ekber dağlarına çıkarmıştır.

Ankara’da yaşayan Çetin Parlar’ın edebiyatımızın olmazda olmazı “çay” ikonuna yazdığı alternatif şiiri, gerek kelime seçimleri gerek iç ahenk unsurları bakımından oldukça önemli bir şiir. Yazın tarihimizin önemli dönemeçlerinden bir tanesi olma yolunda en büyük aday konumunda. Hele o “langur lungur tarhana bulgur” dizesi.

46 yaşındaki Mükremin Yılmaz, muhtemelen Facebook’ta “Sheqil SöZLeR” grubundan intihal yaparak bu dizeleri yapmış. Alıntılama konusuna yeni bir boyut getirebilir.

“Makinaya da şiir mi yazılır yeaaa” diye burun kıvırtan şiir sevenleri İstanbul’da yaşayan 37 yıllık şair Saniye Erenler’in “Orhan’ın Firması” şiirini okumaya davet ediyoruz. Her ne kadar başlıkla şiir uyuşmasa da her zaman öyle olacak diye bir kural yok. Demi yani?

Adana’yı kural tanımaz asi ruhlu bir şehir olarak bildik. Nice şair, yazar ve sanatçıya ev sahipliği yapmış, onları bağrında yetiştirmiş “koca” şehir Adana’dan yine “koca” bir şair çıkmış: Hasan Yıldız. Direksiyon hocalığını yaptığı kadına gönlünü kaptıran “koca” yürekli şairin şiiri Mehmet Akif’le özdeşleşen manzum hikaye türüne oldukça yakın. Aralarında gerçekleşen tüm olayları öğrenebiliyoruz. Büyüksün Hasan Yıldız Üstad.

 

İnsanın bu şiirleri okurken gerçekten yazılmış ve gazetede paylaşılmış olma ihtimalini ciddi ciddi düşünmesine neden olan bu şiirlerin Posta Gazetesi tarafından bilinçli olarak yayınlanma ihtimali en azından “temenni” bile olsa gönüllere su serpmektedir. Dileriz bunlar gerçekten de “mizahi” bir araç olsunlar. “Orhan’ın Firması, langur lungur tarhana bulgur” yani, bunlar bir ecayip şiirler.

Bu arada bir soru: Logoda neden nazar boncuğu ikonu var? Tirajlara nazar değmesin diye mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.