Sosyoloji

Geleceğe Dair Korkuların Sebepleri Nelerdir?

Geleceğe yönelik korku, içinde yaşadığımız zamana sımsıkı sarılmamızı sağlar. Gelecek her zaman insanlar için bir kaygı unsuru olmuştur ve insan bu kaygısını azaltmak için türlü yollara başvurur. En çok başvurulan yöntemse geçmişle bağlantı kurmaktır. Buna muhafazakarlık diyebiliriz. Muhafazakar bir yapıya sahip olmak değişimlere ve dolayısıyla geleceğe ön yargılı davranmak demektir.

Geçmiş zaman her çağda insanların sığınağı olmuştur. İnsanlar geçmişi hatalarından sıyırarak hatırlama eğilimi gösterirler. Bu sayede geçmişin kötülükleri hatırlamak istenmez. Gelecek ve geçmiş arasında kalan insan eğer yenilik karşıtı veya radikal değişimlere karşı değilse muhafazakar bir yapıdan çağdaş bir yapıya evrilecektir.

İnsanlığın en temel sorunlarından biridir. Hatta doğu ve batı medeniyetleri için de aynı durum söz konusu. Doğu, her zaman geçmişiyle yaşamak isteyen, geçmişini hep ayakta tutmak isteyen bir yapıya sahipken Batı medeniyeti yeniliklere ve gelişmelere açık bir kültürel yapıya sahiptir. Bu yapıyı çocuk büyütme farkından anlayabiliriz. Doğu medeniyeti ebeveynleri çocuklarını büyütürken onlara kısıtlı bir alan inşa ederler. Bu kısıtlı alanda çocuklar anne babalarının istediği biçim ve formatta büyümeye mahkum bırakılır. Çocuk bir otorite tarafından büyütülür. Otorite bir anne baba olduğu gibi öğretmen, arkadaş veya bakıcı da olabilir. Batı medeniyetinde ise çocuklara geniş ama güvenli bir alan verilir. Çocuklar bu geniş ama güvenlikli alanda kendi kendilerini, herhangi bir otorite olmaksızın büyütürler. Kısaca doğu ve batı medeniyetleri arasındaki fark, çocukları ne şekilde büyüttüğünden de anlaşılabiliyor.

Gelecek, içinde yaşanılan zamandan ve hatta geçmişten parçalarla bezenmiş olmalı. İnsan geleceğin ne getireceğini, kendisine ne vereceğini, zararlı mı yoksa zararsız mı olacağını bilemez. Bu yüzden insan hep içinde yaşadığı zamana veya geçmişine sarılmak ister. Bu görüş tipik bir Doğu medeniyeti görüşüdür ve haklı bir görüşü temsil eder. Geleceğe umutla bakmak, gelecek hakkında karamsar olmamak ise radikal değişimleri önemsemek ve değişimlerin toplumları bozmayacağına dair bir inançtır.

Geçmiş ve gelecek arasında gidip gelen insanlar kararlarını, yetiştiği kültürün dinamiklerine göre vereceklerdir. Yetişilen ortam ve zaman kararların yönünü en etkileyen en belirleyici faktördür.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.