Tablo Analizi ve Yorumu

Hüseyin Avni Lifij’in Savaş/Alegori Eseri

“Son Otoportre” ve “Zeyrek” isimli eserleriyle isminden sıkça söz ettiren başarılı Türk ressam Hüseyin Avni Lifij’in Savaş/Alegori adlı eseri, tablo analizi ve yorumu kategorimizin bu seferki konusunu oluşturuyor.

Hüseyin Avni Lifij, Birinci Dünya Savaşı’nı bizzat gören ressamlarımızdan biri. Savaş’ın kendisinde bıraktığı izleri ise Alegori/Savaş isimli tablosunda ölümsüzleştirdi. 1916 yılında resmettiği tablo, yağlıboya tablosudur. Tablo, Hüseyin Avni Lifij’in ruh halini yansıtan ve aynı zamanda döneme ışık tutan bir eserdir. Eser, bu açıdan çok daha değerlidir.

Tablo analizi ve yorumuna tablonun ön cephesinden başlayalım. Tabloda en çok dikkat çeken unsur, resmin önünde yer alan üç figür.

  • Sol tarafta yer alan ve izleyiciye dönük olan yaşlı kadın,
  • Yaşlı kadının hemen yanında yer alan çıplak genç kadın,
  • Onların önünde bulunan yarı çıplak diğer genç kadın.

Genç kadınlardan biri, izleyiciye dönüktür ve diğer iki kadın gibi bilincini kaybetmiş bir vaziyette yerde yatmaktadır. Hüseyin Avni Lifij’in bir savaş sahnesine yerleştirdiği bu tabloda çıplaklık ön plana çıkıyor. Çıplaklık, tıpkı diğer eserlerde olduğu gibi burada da farklı anlamlara sahip olabilir. Hüseyin Avni Lifij’in bu eserinde çıplak olarak tasvir edilen figürler, bir kadın.

Tabloda temelde anlatılmak istenen en önemli olgu ise çıplaklığın insanın en savunmasız hali olması. Çıplak tasvir edilen kadınlar sayesinde eserde bir çaresizlik ve savunmasızlık hissi ön plana çıkıyor.

Hüseyin Avni Lifij’in bu eserinde ayrıca kadınların eşlerini savaşta kaybetmiş olabileceği de yorumlanabilir. Savaşın insana verdiği psikolojik tahribat ve yıkım da ustanın eserinde anlaşılan bir diğer yaklaşım.

Tablonun sol üstüne baktığımız zaman; zayıf, güçsüz ve son derece sağlıksız duran yaşlı bir erkek görüyoruz. Son gücüyle yürümeye çalışan yaşlı adam, “savaşmanın” insan vücuduna indirgenmiş halini yansıtıyor.

Öte yandan figürün ufka doğru baktığını görüyoruz. Hüseyin Avni Lifij’in eserinde figürün bu hali, esere “umut” temasını katmış. Fakat ön planda gördüğümüz kadınlar, savaşın özünü bizlere gösteriyor. Arka tarafta umutlu fakat bir yaşlı adam, ön tarafta çaresiz fakat genç kadınlar görülüyor. Savaş, eserde işlendiği üzere tam bir tezat oluşturuyor. Çaresiz ve umutlu; genç ve yaşlı; güçlü ve güçsüz.

Eserin sağ kısmına baktığımız zaman küçük bir göl, yük taşıyan birkaç erken ve parçalı bulutlar görüyoruz. Eserde yer alan tüm bu ayrıntılar puslu bir kızıllık içerisinde resmedilmiş. Hüseyin Avni Lifij, savaş psikolojisini anlatmak için kırmızıyı tercih etmiş. Yer yer sarı renkleri de kullanan Hüseyin Avni Lifij, kadın figürlerini çizerken annesini model aldığı biliniyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.