Gündem

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: Tüm Ada AB’ye Aittir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İngiliz Guardian gazetesine verdiği röportajda adanın teorik olarak Avrupa Birliği’ne ait olduğunu vurguladı. KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlanan röportajın tamamında Akıncı, Kıbrıs meselesi ve ada hakkındaki temel meselelerden söz ederken röportajın bir kısmında adanın teorik olarak AB’ye ait olduğunun altını çizdi. 

Guardian: Hem seçilmeniz hem de kaybetmeniz durumunda ne olacağı konusundaki vizyonunuzu merak ediyorum.  Daha önce de Kıbrıs’ta bulundum ancak benim esas konum Rusya’dır. Herkes Kırım’da olanların bir benzer senaryosunun Kıbrıs’ta da meydana gelebileceğini düşünüyor. Belki dıştan müdahale ile düzenlenen bir referandum olabilir ve benzer şeyler meydana gelebilir. Belki o kadar çok askerle değil ama ne dediğimi anlıyorsunuz. Sizce kaybederseniz bu mümkün mü?

Akıncı: Şunu söylemeliyim ki bu hepimizin kaçınmaya çalışması gereken bir durumdur. Çünkü biz sadece her iki toplum için değil, ayrıca tüm bölgemizde barış ve istikrar sağlamak için bu adada birlikte barışçıl bir şekilde var olma şartlarını yaratma yolları arıyoruz. Bu son derece olumsuz bir gelişme olur. Teorik olarak tüm adanın AB’ye ait olduğu bir yerden bahsediyoruz. Gerçekte ve fiziksel olarak yarısı öyle, ama bizim vizyonumuz federal çatı altında yeniden birleşme ve Kıbrıs’ın bir bütün olarak AB’nde olmasıdır. Buna karşı olacak her şey bizim vizyonumuza terstir. Ve bizim ana çıkarlarımıza da terstir. Kırım’a benzer bir senaryonun Türkiye’nin de çıkarına olacak bir senaryo olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Türkiye ne kadar batıya yakın olursa, kendisi için daha iyi olacaktır. Yunanistan ile ne kadar iyi komşu olursa ve AB’nin bütünüyle ve AB üyesi ülkelerle ayrı ayrı yakın ilişkileri olursa, bu Türkiye’nin çıkarlarına en iyi şekilde hizmet edecektir. İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım şeklindeki söylemim kayıtlardadır. Tayfur Sökmen, Hatay’ı Türkiye’ye bağlayan kişidir. Bu benim vizyonuma tamamen terstir. Fakat kesin olan bir şey var ki bir dönüm noktasına geldik. Bu kadar yıldan sonra belirleyici bir andayız diyebilirim. Ya federal bir yapı altında yeniden birleşme olacak – çünkü her iki tarafın da kabul edeceği ve uluslararası desteği alabileceğimiz başka bir seçenek görmüyorum – ya da Türkiye’ye daha çok bağımlı hale geleceğiz. Bu Kırım örneğinden farklıdır. Türkiye’nin resmi olarak bir ili olabileceğimizi söylemiyorum. Fakat bağımlılığımız daha da fazla görünür olacak. Ekonomik alanda hemen hemen tüm yatırımlarımız Türkiye tarafından finanse ediliyor. Özel ilişkilerimiz var, bizi tanıyan ve Kıbrıslı Türkleri destekleyen tek ülkenin Türkiye olduğunu söylememe bile gerek yoktur sanırım. Mustafa Akıncı olarak ben – ve inanıyorum Kıbrıslı Türklerin de çoğunluğu – Türkiye ile eşitlikçi ilişkiler istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı görevime ilk başladığımda da Türkiye ile ana-yavru değil, kardeş ilişkileri istediğimi dile getirmiştim. 

Barış Pınarı Harekatına da Karşı Çıkmıştı 

Geçtiğimiz aylarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin kuzeyine yapmış olduğu Barış Pınarı harekatı ile ilgili olarak “Barış Pınarı da desek akan su değil kandır” açıklamasında bulunmuştu. Akıncı’nın bu sözleri de yine o dönem tartışma yaratmıştı. 

Türkiye’den Destek İstedi 

Akıncı, geçtiğimiz günlerde Türkiye’den Koronavirüs salgını nedeniyle başta tıbbi malzeme olmak üzere yetersiz alanlarda destek istemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı arayıp yardım isteyen Akıncı’nın çağrısı yine Türkiye’deki bazı kesimler tarafından tepki çekmişti. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.