Temsil Hatası Nedir?
Bayiye sıfır bir araba almaya gidecek iki kişi olduğunu düşünelim. İlki güzel giyinimli, saçları yapılı gayet nezih bir insan hüviyetinde, klasik iş sahibi ya da ofis çalışanı, diğeri ise salaş giyinmiş, araba almak gibi bir profilden uzak, pejmürde bir halde, diğer adamla yan yana bayiye giriyorlar. Bu arada arabayı asıl alacak, parayı verecek olan kişi ikinci olan yani pejmürde giyinmiş olan adamdır. Birbirleriyle konuşma halinde, bir yandan da arabalara bakarlarken, yanlarına satış danışmanı bir kadın gelir ve klasik bir şekilde nasıl yardımcı olabileceğini söyleyerek arabaları teker teker anlatmaya başlar. İki adam konuşmalarına devam eder, aklına takılan soruları sorarlar. Daha sonra ikisi adam bir araba üzerinde ortak bir karara varırlar. Arabayı test etmek isterler ve satış danışmanı kullanım klavuzunu, formalite icabı içerideki ofisten almaya gider. Satış danışmanı, müdürüyle göz göze gelir ve muhtemel bir satışı yapacağından dolayı müdüründen ‘aferin’ onayı alır. Müdür, satış danışmanı tam çıkacakken merakla, “hangisi alacak?” diye sorar. Satış danışmanı ise “Şu, diğerinden şık giyinmiş olan” der. Her şey biter ve sıra imza atmaya gelince, imzayı şık giyinimli olan değil, pejmürde olan atar. Haliyle hem satış danışmanı hem de bayi müdürü kısa bir zaman tereddütte kalırlar ama “gerçekten siz mi?” diye de sormak istemezler.
Buradaki mantıksal hata, yanılgı örneği “Temsil Hatası” yani “Representation Error” dır. Müdürün ve satış temsilcisinin aklında oluşan mantığa göre, araba alacak bir kişi, pejmürde olacak kadar kötü, konferans verecek kadar da ultra şık olmasa da yine de iyi giyinmiş olmalıdır. Hikayedeki ikinci adam, satış temsilcisinin algısını tamamen terse çevirmiştir.
Kalıplar muhakeme yeteneğimize gölge düşürürler. Bir olay ya da durum karşısında, sonradan öğrendiğimiz çevresel ya da bilişsel yargılar, bizleri mantıksal hatalara sürükleyebilir. Akılda yer edinen bazı kalıplar, kendi gerçekliklerimize aykırı geldiklerindeyse, süresi etkisine bağlı olarak değişecek bir şekilde bizleri sarsabilirler.
Örneğin bir köy korucusu kalbinde ağrılar meydana geldiği için ilçedeki hastaneye kaldırılır. Doktor, hastayı ilk gördüğünde kıyafetinden dolayı onun korucu olduğunu anlar. Muayene eder ve hastaya herhangi bir sıkıntısı olmadığını söyleyerek onu geri gönderir. Ertesi gün hasta kalp krizi vakasıyla hastaneye kaldırılır ve doktor, dün muayene ettiğini, aslında bir şey olmaması gerektiğini düşünür ama sonuç ortada, hasta kalp krizi geçirmektedir. Buradaki hata ise şudur: Doktorun gözünde korucular, temiz hava alan insanlardır ve doğal beslenirler. Dünkü muayenede sigara içmediğini de öğrenen doktora göre, hastanın kalp krizi geçirmesi için herhangi bir sebep yok. Kesinlikle olmaması gerekir.
Fakat insan hep üçüncü bir ihtimalin olabileceğini, kontrolünün dışında bir şeyler gerçekleşebileceğini unutur. Satış temsilcisinin de doktorun da yaptığı esasında budur. Yani temsil eden ile akıldaki temsilin uzaktan yakından hiçbir alakası olmaması, kişileri hataya sürüklemiştir. Temsil hatasını çoğu zaman günlük hayatta yaparız ya da yapıldığına şahitlik ederiz. Akılda olan kalıplar ve tabular bizleri hatalara sürükler.