Sosyoloji

Karl Marx’ın Kültür Konusundaki Görüşleri

Karl Marx kültürü ekonomik, sosyal ve politik ilişkilerin bir yansıması olarak görür. Ona göre kültür sadece bağımsız bir varlık değil, sosyal ve ekonomik yapının bir ürünüdür. Marx’a göre bir toplumun kültürü, o toplumun üretim ilişkileri, sınıf çatışmaları ve egemen ideolojisi tarafından belirlenir. Marx, ekonomik altyapının, yani üretim ilişkilerinin ve mülkiyet biçimlerinin toplumsal yapının temeli olduğunu savunur. Bu ekonomik yapı, sınıflar arasındaki çatışma ve çelişkileri içerir. Marx’a göre egemen sınıfın kültürel değerleri ve ideolojisi, egemen ekonomik sınıfın çıkarlarını yansıtır ve egemen ideoloji olarak topluma nüfuz eder. Marx, kültürü toplumun sınıf yapısını meşrulaştıran ve sürdüren bir araç olarak görür. Egemen sınıfın kültürel değerleri toplumdaki diğer sınıflar üzerinde etki yaratır ve egemenliklerini sürdürmelerine yardımcı olur. Dolayısıyla Marx’a göre kültür, sınıf çatışmasının bir yansımasıdır ve egemen sınıfın çıkarlarını korumak için kullanılır.

Marx’ın kültürü ekonomik ve sınıfsal temelde açıklaması, onun materyalist tarih anlayışının bir parçasıdır. Ona göre toplumsal değişim ve dönüşüm ekonomik altyapıdaki değişimlerle gerçekleşir ve kültür bu değişimlere cevap verir. Ancak Marx’ın kültüre ilişkin görüşleri sadece ekonomik determinizme indirgenemez. Marx ve Friedrich Engels de “Alman İdeolojisi” adlı kitaplarında kültürün toplumun tüm yönlerini etkileyen birçok faktörle karmaşık bir ilişki içinde olduğunu vurgularlar. Dolayısıyla Marx’ın kültürü tamamen ekonomik faktörlere indirgeyen bir yaklaşıma sahip olduğunu söylemek doğru olmaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.