Sosyoloji

Başka İnsanları Neden Yargılarız?

Başka insanlar var, başka yaşantılar, başka yaşanmamışlıklar; her biri birbirinden farklı çok farklı hayat hikayeleri, sizin çıkarıp atamadığınız kültür gömleğinizden çok daha değişik kültür gömleklerini giymiş insanlar var. Ve biz bu insanları gördüğümüz, yaşantılarını duyduğumuz zaman şaşırıyor hemen kendi benliklerimizle ya da kültürümüzle karşılaştırıyoruz. Tamamen yanlış olduğunu söylemeye gerek olmasa da doğru olmadığı da bir gerçektir.

Başka insanların kıyafetleri, sözleri, davranışları, su içme şekilleri, mizah öğeleri bizleri her zaman şaşırtmıştır. Daha önceki yazılarımda olduğu gibi evrensel bir genelleme yapmayacağım tüm insanlar diye. Bu sefer Türk insanı.

İlginç bir şekilde başka insanları yadsımadan ziyade onlara alışamama gibi bir sorun var. Toplumumuz ister istemez, yabancı bir insanı dışlama eğiliminde bulunuyor ve bu ne yaparsak yapalım engellenemiyor. Kısa bir şaşkınlık ya da yadsımadan öte bir durum. Hiç alışamamak ya da kanıksama eyleminin uzun sürelere yayılması olarak da isimlendirilebilir.

Eğitimin çözemeyeceği bir durum yoktur tezi burada suya düşüyor. Eğitimle bazı şeyleri çözebilir hatta bitirebilirsiniz. Fakat her şeyi değil. Neden eğitim? Eğitim çok farklı kültürlerin olduğunu bize anlatır, kültürlerin çeşitliliğini, bir kültüre bağlı insanların çokluğundan, insanların da kültürlerinin bir taşıyıcısı olduğunu anlatır. Ama ülkemizde eğitim de başka insanları yadsımanın ya da başka insanlara alışamamanın önüne geçebilmiş değil ne yazık ki.

Kötü bir dışlama değil aksine çoğu zaman iyi bir yadsıma ama tamamen içine çekecek kadar da bir samimiyet ya da kabullenme değil. Hep bir noktadan sonra, öteye geçirmemedir daha çok. Farklı renklerden insanlarla arkadaşlık kurmak ya da samimi olmak bizde biraz, biraz değil bayağı ekstra bir durum olarak karşımıza çıkıyor. En sevmediğim bir şeyi yapıyorum, oysa başka ülkelerin kültüründe, hayat tarzlarında bu gayet doğal; özellikle Batı medeniyetlerinde.

Şimdi biraz daha derin bir sorunsala inmek istiyorum.  Özellikle Doğu medeniyetlerinde bu yadsıma ya da başka insanlara karşı mesafeli durma eylemi, Batı medeniyetine göre çok daha fazladır. Bu durum daha çok şundan kaynaklanır: Doğu medeniyetleri daha muhafazakar ve daha çok içe kapalı bir yapıdadır. Buna karşılık Batı medeniyeti daha çok dış etkenlere açık, etkileşimi en azından Doğu medeniyetlerine göre fazladır.

Başka insanlara alışamama ya da yadsıma geleneğinin, toplumumuzda yaygın olmasının en önemli temeli budur. Doğu medeniyetine ait olan her milletin yaptığı gibi, Türk milleti de başka insanları  yadsıma ve başka insanlara alışamama eğilimi gösterir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.