Yurda Dönüş: İhtilaflar

Aşkenazlar sürekli olarak Sefarad ve Falaşalar’dan daha üstün olduklarını ve onların bu kurdukları devlette yaşama hakkını hak etmediğini öne sürüyorlardı. Batının kültürel değerlerine ve öğretilerine daha yakın olan Aşkenazların iyi eğitim görmesi de bunda büyük bir pay sahibi etkendi.

 

Sefaradlar ile Aşkenazlar arasındaki çekişme her alanda kendisini gösteriyordu. Gelenekleri ve görenekleri, yaşayış şekilleri, kılık kıyafetleri, yaşamış oldukları coğrafyadan öğrenmiş oldukları birikimler, bazen konuştukları diller de (İbranice’nin az çok anlaşılması iletişimin tamamen kopmasına engel oluyordu) farklılık gösterebiliyordu.

 

1800’lü yılların başında Kudüs topraklarında hali hazırda yaşayan Sefaradlar vardı. Bölgeye olan göçler zaman içersinde arttı ve 1920’li yıllara gelindiğinde artık bu sefer Sefarad Yahudileri azınlık durumuna düştüler. Aralarında sürtüşmeler ve ihtilaflar yaşanmaya başladı.

 

Aşkenazların her seferinde belirttiği nokta Sefaradların Yahudilerin kendi aralarında olmasından ziyade onlarda farklı kimlik ve benliklere kaymış, melez bir toplumun emaresini görmelerinden kaynaklanıyordu. 1948’de kurulan devletin Sefaradlar için fazla olduğunu düşünen Aşkenazlar azımsanamayacak kadar fazlaydı.

 

Sefarad ve Aşkenaz Yahudileri arasındaki bu gerilim ve uyuşmazlığın, İsrail’in kurulmasıyla patlak veren Arap-İsrail Savaşları olmasaydı daha da artıp İsrail’in iç savaşa sürükleneceğini iddia eden tarihçiler de olmuştur.

 

Jasques Basnaqe de Beauval İsa’dan Günümüze Yahudi Tarihi adlı 1708 tarihli kitabında “Hollanda’da iki tür Yahudi var; bazıları Alman, bazıları da İspanya ve Portekiz’den gelme. Her iki toplumun geleceği değişik ve en önemlisi birbirlerinden nefret ediyorlar” ifadelerini kullanmış ve henüz 1708 tarihinde Yahudilerin bu iki kolunun aslında ne kadar birbirlerine zıt olduğunu açıklamıştır.

 

Aşkenazlar tarafından Sefaradlara Mizrahim denilmiştir. Kelime olarak doğu, doğuya ait olan anlamlarına gelen Mizrahim çoğu Sefaradın şu anda soyadı durumundadır.

 

Aşkenazların yönetim kademelerinde ve siyasette etkin rol oynaması uzun yıllar devam etti ve şu anda dahi bu devam ediyor fakat son yıllarda İsrail de Sefaradlar da güçlü bir konuma gelmişlerdir.