Gündem

Geçmişten Günümüze Mısır ve Türkiye İlişkileri

Kıbrıs Rum Kesimi’nde düzenlenen bir konferansta Mısır, “gerekirse askeri güç kullanırız” açıklamasında bulunmuş, Amerika Birleşik Devletleri ise bu kararın arkasında olacağını belirtmişti. Mısır’ın bu çıkışı, şaşkınlıkla karşılandı. Aslında bu durum, tarihsel bir sürecin bugüne izdüşümüdür. Nedir bu izdüşüm?

Tarihte, Anadolu medeniyetleri ile Mısır medeniyetleri sürekli olarak çatışmışlardır. Tarihteki ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşması da bilindiği üzere Mısırlılar ile Hititler arasında imzalanmıştır. Romalılar ile Mısırlılar da yine tarihte pek çok kez karşı karşıya gelmişlerdir.

Bu durum, Osmanlı Devleti zamanında da değişmemiş ve Osmanlı Devleti ile Memlüklüler sürekli çatışma halinde olmuştur. Yavuz Sultan Selim’in Doğu Seferi kapsamında Ridaniye ve Mercidabık savaşlarıyla Memlüklülere son vermesinin (1517) ardından bu iki ülke arasındaki ilişkiler sona ermiştir.

Daha sonra Osmanlı Devleti’nin valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa da devletin başına bela olmuş, tarihe Mısır Meselesi olarak geçen bu olay, hem Osmanlı Devleti’nin hem de Mısır’ın uluslararası alanda etkinliğinin azalmasına neden olmuştur.

Bu konu oldukça uzun bir konu olduğundan szileri Mısır Meselesi başlıklı diğer yazımıza davet vediyoruz. İlgili linkten devam edebilirsiniz.

Mısır, 1840’a kadar dünyanın pamuk üreticisi konumundayken Londa Konferansı ile pamuk tekeli elinden alınmış, bu meseleden dolayı 1838 Balta Limanı Antlaşmasını imzalayan Osmanlı Devleti de ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir. Nitekim bu antlaşmalardan sonra iki ülkede de ekonomiyi denetleyen komisyonlar kurulmuştur. Osmanlı Devleti’nde 1881 yılında kurulan Duyun-u Umumiye ile devlet iflas bayrağını çekmiştir.

Daha sonra Mısır, İngilizler tarafından işgal edilmiş ve sömürge yollarının kontrolünde bir lojistik merkezi haline gelmiştir. Mısır Sultanlığı da bu işgalin neticesinde kurulmuş bir sultanlıktır.

Osmanlı Devleti, Birinci Cihan Harbi ile zaten önceden kaybettiği fakat dini bağları olduğu Mısır’ı kaybetmiş ve kendi iç işlerine yönelmiştir. Bu iki ülke arasındaki ilişkiler ise bir süreliğine normal seyrinde devam etmiştir.

İsrail’in Kurulması

Bölgenin tüm şartlarını yeniden dizayn eden İsrail’in kuruluşu, Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkiler açısından da önemli bir nokta olmuştur. İsrail’in 1948’de resmen kurulmasının ardından bölgedeki Arap Devletleri ile İsrail arasında uzun süren savaşlar da başladı.

1956 Süveyş Krizi

Cemal Abdülnasır’ın Süveyş Kanalı’nı millileştirdiğini açıklamasının ardından İsrail Sina Yarımadasına müttefikleri İngiltere ve Fransa ile girmiş ve ardından hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Sovyet Rusya üç devlete de (İngiltere, Fransa ve İsrail) ültimatom vererek bu devletlerin bölgeden derhal çekilmesini istemişti. İki süper güçten gelen ültimatom karşısında koalisyon güçleri bölgeden geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu kriz hem Mısır’ın hem de Cemal Abdülnasır’ın uluslararası alandaki önemli başarılarından biridir. Süveyş Krizi   (bkz.)

Mısır, diğer Arap devletleri gibi İsrail’in kurulmasını kesinlikle reddeden bir dış politika izledi.Fakat 1967-1968 Arap-İsrail Savaşlarından ve özellikle 1973 Yom Kippur Savaşından sonra Mısır ve İsrail arasınaki ilişkiler, önceki senelere göre ilerleme kaydetti. Kissenger döneminde ”Mekik Diplomasisi” adı verilen uzun periyotları kapsayan görüşmeler neticesinde 1978 senesinde Mısır ve İsrail arasında Ameika’da Camp David Antlaşması (bkz.) imzalandı.

Camp David Antlaşmasını Mısır’dan Envat Sedat; İsrail’den Menahem Begin imzalamıştır. Amerika Başkanı Jimmy Carter ise antlaşmada arabuluculuk etmiştir. Daha sonra hem Enver Sedat hem de Menahem Begin ”Nobel Barış Ödülü”nü almıştır. Antlaşma ile;

  • İlk defa bir Arap devleti İsrail’i tanımış oldu.
  • Mısır’ın Arap dünyasındaki imajı sarsıldı.
  • Filistin toprakları işgale açık bırakıldı. 

Bu tarihten sonra Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerde önemli gelişmeler yaşanmamışır. Mursi’nin iktidardan gayrinizami bir şekilde indirilmesinin ardından Türkiye ve Mısır arasınaki ilişkiler de kopma noktasına gelmiştir. Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde başlayan ”Rabia” hareketi ile Mısır’daki anti-demokratik yönetim, tanınmamış ve karşı çıkılmıştır.

Rakamlarla Türkiye ve Mısır İlişkileri

  • İlk olarak 1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti Mısır ile diplomatik ilişkiler kurmaya başlandı
  • 1948 yılında Kahire’de büyükelçilik düzeyinde temsil edilmeye başlandı.
  • Mısır’da sosyalist rejimin kurulmasından sonra Türkiye diplomatik ilişkilerini 1961-1963 yılları arası askıya aldı.
  • 1963 yılında ilişkiler tekrar başlamıştır.
  • Günümüzde her iki ülkenin başkentlerinde büyükelçilikler ve büyük şehirlerinde konsoloslukları bulunmaktadır.
  • Öte yandan 2005 yılının aralık ayında iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmıştır. Türkiye ve Mısır Akdeniz Birliği’ne tam üyedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.